Çocukluğunda gelenlerin çocuklarıyla ziyaret etmeye başladığı bir müze…

23 Nisan 2005 tarihinde Belgin Akın ve şair-yazar Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, yalnızca oyuncak tarihinin en seçkin örneklerini sergilemekle kalmayıp, ziyaretçilerine sanat ve kültürle iç içe geçmiş bir bilgi dünyası sunarak, 20. yaşını kutlamanın heyecanını yaşıyor.

Müzeciliğimize çağdaş anlamıyla çocuk tarihini kazandıran İstanbul Oyuncak Müzesi’ne açıldığı ilk yıllarda ziyaret eden çocuklar, gümünüzde müzenin kapısından içeri çocuklarının ellerinden tutarak giriyorlar.

Müze, 1700’lü yıllardan günümüze uzanan yaklaşık 6000 parçalık koleksiyonuyla 18. yüzyıldan modern döneme çocuk kültürünü; geçmişte yaşanmış sosyal, politik, ekonomik ve bilimsel gelişmeleri oyuncakların diliyle ziyaretçilerine aktarıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi kuruluşundan bu yana yalnızca kendi çatısı altında değil, aynı zamanda “Türkiye Oyuncakları” adlı sergisiyle bir yıl boyunca dünyanın en önemli oyuncak müzelerinden biri olan Nürnberg Oyuncak Müzesi’nde yer almış, “Artifex Ludens - Sanatla Oyun” sergisi başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinde sergiler düzenlemiştir. Genç tasarımcıların eserlerinin yer aldığı “Zürafa” tasarım oyuncak sergisi gibi çeşitli disiplinleri buluşturan çalışmalara da ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca dijital sergiler ve sanal tur uygulamalarıyla da erişilebilir bir müze olma vizyonunu sürdürmüştür.

Uluslararası alanda da etkin bir rol üstlenen İstanbul Oyuncak Müzesi, ICOM (Uluslararası Müzeler Konseyi) üyesidir. 2011 yılında Avrupa Müzeler Forumu’nda finale kalan ilk oyuncak müzesi olma başarısını göstermiş, 2012 yılında EMA (Avrupa Müze Akademisi) ödüllerinde de finale kalan tek oyuncak müzesi olmuştur. Aynı yıl TOYCO (Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği) oluşumuna da öncülük etmiştir.

Müze, yaratıcı drama atölyeleri, çocuk tiyatroları, müzikli masal anlatımları, atölye çalışmaları ve sanat seminerleri gibi etkinliklerle yalnızca çocuklara değil, yetişkinlere de hitap eden çok yönlü bir kültürel alan sunmaktadır. Eğitim kurumlarıyla yürütülen iş birlikleri sayesinde, çocukların müzeyi bir öğrenme ve hayal kurma alanı olarak deneyimlemesine olanak tanınmıştır.

Üç kuşağı bir araya getirerek on binlerce kişiyi çocukluk paydasında buluşturan İstanbul Oyuncak Müzesi, sanat, kültür ve eğitimle geçen 20 yılı geride bırakırken, geçmiş birikimlerinin farkındalığında coşkulu bir kutlamaya hazırlanıyor.

Bu özel kutlamanın bir parçası olarak, 23 Nisan Çarşamba günü 0-18 yaş arası çocuklar müzeyi ücretsiz gezebilecek. Aynı gün, müzenin 20. yılına özel olarak hazırlanan afiş sergisi ziyaretçileriyle buluşacak. Ziyaretçiler, Mehmet Erbil’in oynayıp yönettiği çocuk tiyatrosunu izleyebilecek, çeşitli atölye çalışmalarına katılabilecek ve Üsküdar Çocuk Korosu’nun seslendireceği bayram şarkılarına eşlik ederek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 20. yaşıyla birlikte kutlayacak.

Kutlamalar kapsamında açılacak olan “Oyuna Devam: İstanbul Oyuncak Müzesi 20. Yaşında!” adlı afiş sergisinde ise müzenin ruhunu ve çocukluğun evrensel dilini yansıtan; her biri kendi özgün diliyle müzenin 20 yıllık yolculuğunu yorumlayan tasarımlar yer alacak. Sergide Ethem Onur Bilgiç, Berkay Dağlar, Önder Sakıp Dündar, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ramize Erer, Bülent Erkmen, Özge Güven, Gökçe İrten, Utku Lomlu, M. Kutlukhan Perker, Oğuzcan Pelit, Burak Şentürk, Haluk Tuncay, Emrah Yücel’in afiş tasarımları sanatseverlerle buluşacak.

İstanbul Oyuncak Müzesi, geçmişin birikimiyle, bugünün coşkusuyla ve geleceğe olan inancıyla, 20. yaşını kutlamaya tüm çocukları ve çocukluğunu unutmayanları davet ediyor.

23 Nisan İstanbul Oyuncak Müzesi Programı

14:00 “Bir Masal ile Başlar 23 Nisan” Hayalbaz Tiyatro ile Çocuklar için Tiyatro Oyunu

14:30 Üsküdar Çocuk Korosu

15:00 “Oyun ve Oyuncaklarla 20 Yıl” Afiş Tasarım Atölyesi

Detaylı bilgi için info@iomuze.com adresine yazabilirsiniz.

Türkiye’nin ve dünyanın en özgün tematik müzelerinden biri olan İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 2025 tarihinde 20. yaşını kutlamaya hazırlanıyor.

Belgin Akın ve şair, yazar Sunay Akın tarafından 23 Nisan 2005 tarihinde, İstanbul’un Göztepe semtinde tarihi bir konakta kurulan müze, kuruluşunun 20. yılını özel anlamlı bir sergiyle kutlayacak.

Bu özel yıl dönümünde İstanbul Oyuncak Müzesi, Türkiye’de grafik tasarım alanında öne çıkan sanatçıları bir araya getirerek, müzenin ruhunu ve çocuk dünyasının evrensel dilini yansıtan özel afişler tasarlamaları için davette bulundu. Her biri kendi özgün diliyle müzenin 20 yıllık yolculuğunu yorumlayan bu özel afişler, 23 Nisan’dan itibaren müze ziyaretçileriyle buluşacak.

‘’Oyuna Devam: İstanbul Oyuncak Müzesi 20. Yaşında!’’ adıyla açılacak sergide Ethem Onur Bilgiç, Berkay Dağlar, Önder Sakıp Dündar, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ramize Erer, Bülent Erkmen, Özge Güven, Gökçe İrten, Utku Lomlu, M. Kutlukhan Perker, Oğuzcan Pelit, Burak Şentürk, Haluk Tuncay, Emrah Yücel afiş tasarımlarıyla yer alacak. Bu sergiyle birlikte müze, yalnızca oyuncakların değil; sanatın, tasarımın ve çocuk ruhunun da bir araya geldiği çok özel bir kutlamaya imza atacak.

Sunay Akın, müzenin 20. yaşıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘’Arkasında bir holding ya da herhangi bir ekonomik dayanak olmadan, tüm zorluklara rağmen Türk müzeciliğinin dünyada saygınlığını artıran İstanbul Oyuncak Müzesi’nin başarısı tamamen ziyaretçilerine ve müze çalışanlarına aittir. Bizleri yalnız bırakmayan, her konuda destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Bu başarı ülkemizde çocuğa, kültüre ve bilgiye değer veren tüm insanlarındır.’’

Oyuna Devam: İstanbul Oyuncak Müzesi 20. Yaşında afiş sergisi 23 Nisan- 23 Haziran tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

Farklı ülkelerden araştırmacıları taşıyan uzay aracı dünyadan ayrılarak gökyüzünün derinliğine doğru yol almaya başladığında, içindeki bazı yolcular birbirlerine yaşadıkları kentleri göstermeye başladılar. Zaman ilerledikçe kentler görülmez oldu. İnsanlar bu kez ülkelerini göstermeye başladılar birbirlerine… Uzay gemisi daha da yukarı çıktığında ülkeler de görünmez olunca, parmakların ucunda bu kez kıtalar vardı… En yukarda ise hepsi aynı yeri gösteriyor ve aynı adı söylüyorlardı:”Bu bizim dünyamız!”

Bu gerçeği görebilmek için uzayın derinliklerine doğru kilometrelerce yol gitmeye gerek yok… Olimpiyat oyunları ayağımız yere basarken bu gerçeği görmemizin, dil, din ve ırk farkı gözetmeksizin “Bu bizim dünyamız” diyebilme duyarlığının adıdır…

Londra Hayvanat Bahçesi’ni gezerken bir kum havuzu çıkmıştı karşımıza. Ilgın ve Ozan bize sormadan kum havuzuna doğru koştular ve oynayan çocukların arasına karıştılar.

Biz de, soluklanmak için bir banka oturduk. Dakikalar geçtikçe dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocukların birbirleriyle kaynaşarak neşe içinde oynadıklarını, kum havuzu etrafındaki banklarda oturan biz yetişkinlerin ise birbirleriyle hiç konuşmadan onları seyrettiklerini gördüm!..

Oyunun dil, din, ırk farkı gözetmeyen, insanlığı birleştiren gücünün ortaya çıktığı kum havuzu halka şeklindeydi…

Beş halkalı bayrağın altında tüm dünyanın toplandığı olimpiyat oyunları da güzelliğini oyun kültürünün haritalardaki sınırları kaldıran o eşsiz gücünden almaktadır.

Çocukların oyunlarına spor oyuncak olarak nasıl kondu?.. Çocukların oyun tarihinde hangi spor oyuncaklarını görürüz?

İstanbul Oyuncak Müzesi ve Trendyol, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları boyunca sürecek olan bir sergide, oyuncak tarihinde spor karşılaşmalarının izini süren bir sergi sunuyor…

Antik Olimpiyat oyunlarındaki at arabası yarışlarının oyuncağından, olimpiyat şampiyonu olarak adından söz ettiren Muhammed Ali Clay’ın bebeğine kadar uzanan, spor ve oyuncak tarihinin ilk kez bir araya geldiği “Sporun Oyuncakları” sergisi, 19 Temmuz- 19 Ağustos tarihleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi’nde ziyarete açık olacak.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, sizi hem bayram coşkusunu yaşamaya, hem de İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 19. yaşını kutlamaya davet ediyoruz.

23 Nisan 2005 yılında oyuncak tarihinin en seçkin eserlerinden oluşan oyuncak ile kapılarını ziyarete açan İstanbul Oyuncak Müzesi bu yıl 19. yaşına giriyor.

Kurulduğu ilk yıldan itibaren tüm aile bireylerini birlikte kucaklayan, yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği sergilerle ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatan İstanbul Oyuncak Müzesi, geçmiş ile gelecek arasında bir köprü görevi görürken, oyuncakların diliyle bir arada yaşama kültürü, dünya barışı, doğa korumacılığı gibi geleceği aydınlatan değerlere yer vererek farkındalık yaratmaya çalışmaktadır.

Bu bakış açısıyla 23 Nisan 2024 gününde, Toyart.İst bünyesindeki 18 sanatçıyla gerçekleştirilen “Zürafa Tasarım Oyuncak Sergisi’’nden ilhamla oluşturulan etkinliklerde çeşitliliğin güzelliğini vurgulayacak ve farklılıkların bir araya gelerek oluşturduğu harmoniye dikkat çekeceğiz. Aynı zamanda bu çalışmayla parçalardan bir bütün oluşturmanın, kolektif çalışmanın değerini anlayacağız. Toyart.İst ekibinden sanatçı Emre Karaoğlu’nun (MRE) katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte, serginin baş kahramanı zürafalardan aldığımız ilhamla tüm çocuklarla birlikte kendi duvar resmimizi tasarlayacağız. ALOHA Ebeveyn ve Çocuk Gelişim Merkezi’nin hazırladığı etkinlik istasyonlarında düşler kuracak, parçaları birleştirecek ve birlikte üreterek çok eğleneceğiz.

Gün içerisinde gerçekleşecek çocuk şarkıları konseri ve 23 Nisan etkinlikleri kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin misafiri Polonya Mazury Şarkı ve Dans Topluluğu’nun (Polonya Mazurian Song and Dance Ensemble “ELK”) geleneksel dans gösterisiyle bu mutlu bayram gününün coşkusunu içimizde hissedeceğiz.

Müze girişimiz ve tüm etkinlikler 0-18 yaş çocuklarımıza ücretsizdir. Müze giriş ücreti indirimli bilet 90 TL, tam bilet 160 TL’dir.

23 Nisan Etkinlik programı:

12:30 – 13:15 “Parçalardan Bütüne” Kolektif Resim Atölyesi

13:30 Çocuk Konseri

14:30 – 15:15 “Seç, Yarat, Oyna” Tasarım Atölyesi

15:30 Polonya Mazury Şarkı ve Dans Topluluğu (ELK)

1862 yılında ‘’Mecumai Fünun’’ adlı ilk bilim dergisini çıkaran Mehmet Müfit Paşa, günümüzde Göztepe ve Erenköy olarak bilinen bölgedeki konağının bahçesine bir zürafa heykeli koyar. Bu heykelden dolayı o bölgenin adı halk arasında ‘’Zürafalı Bahçe’’ olarak anılır.

Aynı adı taşıyan bir futbol takımı kurulmadığı için bugün ne yazık ki tarihteki bu adının unutulduğu bölgede, 2005 yılında açılan İstanbul Oyuncak Müzesi’nin önündeki üç zürafa heykeli, gecenin karanlığını aydınlatan birer sokak lambasıdır.

Kendi alanlarında harika işler üreten, birbirinden değerli 18 sanatçı, her geçen gün zarafetini kaybeden İstanbul’un belleğini, hayallerini ve değerlerini korumaya yönelik bir farkındalık yaratmak amacıyla, kendilerini bu kez oyuncak sanatıyla ifade ediyor ve hayallerindeki zürafa oyuncağını üretiyorlar.

Bugün İstanbul’da ne yazık ki birbiriyle uyum gözetmeden, plansız, denetimsiz ve rant uğruna başıboş yükselen kentsel yapılar arasında, tabiatın en zarif simgelerinden zürafaların dahi boyunlarının kısa kalıyor oluşuna tanıklık ediyoruz!

Oysa kendine has estetiğiyle zürafalar, sanat tarihinde cenneti tasvir eden tablolarda, arınmış güzellik ve vaat edilen mutlu bir yaşamın imgesi olarak karşımıza çıkarlar.

Oyuncak ve sanatın bir araya geldiği bu sergide, daha estetik ve daha doğal bir yaşamın peşinde, zürafanın düş günündesiniz.

1 Mart- 1 Haziran tarihleri arasında ziyarete açık olacak sergi pazartesi hariç hafta içi 10:00- 18:00, hafta sonu 10:00-18:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Sanatçılar;

Burak Beceren, Burak Şentürk, Bülent Gültek, Cihan Gelerli, Cincinius, Ece Ağırtmış, Fatih Öztürk, HAM, Kilink Custom Toys, Moklich, MRE, Murat Kalkavan, Nature Kreature, Selin Arısoy, Tahtoy, Tuba Girgiç, Vamk, Yiğit Yerlikaya.

Cumhuriyetimizin 100. yılında, dünyadaki oyuncak müzelerinin en köklü ve prestijli müzesi olan Nürnberg Oyuncak Müzesi "Türkiye Oyuncakları - Sunay Akın'ın Hazineleri" sergisine ev sahipliği yapıyor. Türk müzeciliğinde çocuk ve oyuncak tarihi konusunda çalışan müzemiz bu sergiyle bir ilki gerçekleştiriyor.

‘’Türkiye Oyuncakları - Sunay Akın'ın Hazineleri" sergisinin oluşturulması ve geliştirilmesinde Nürnberg ile İstanbul'daki iki oyuncak müzesi yöneticileri arasında yıllardır süren iş birliği önemli bir etken olmuştur. Nürnberg Oyuncak Müzesi, 1994 yılındaki Nürnberg ziyaretinde Sunay Akın’a ilham kaynağı olmuş ve Nürnberg Oyuncak Müzesi ile ilişkiler 2012 yılında Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği’nin (TOYCO) kurulmasıyla pekiştirilmiştir.

28 Nisan 2023 - 28 Nisan 2024 tarihleri arasında ziyaretçilerle buluşacak sergi koleksiyonu, şair ve yazar Sunay Akın tarafından Türkiye’nin kültürünü ve oyuncak tarihini anlatan ve 1890’lı yıllardan günümüze tarihlenen yaklaşık 140 oyuncaktan oluşmaktadır. Özel olarak seçilen oyuncaklarla Türkiye’deki çocuk tarihi anlatılırken, oyunların ve düşlerin birer tanığı olarak geçmiş ve bugün arasında sağlam bir bağ kurulması hedeflenmiştir.

1900’lü yılların başında üretilen kuklalar, Eyüp oyuncakları, Anadolu’da üretilen el yapımı oyuncaklar, İstanbul’un simgesi vapurlar, oyuncak tarihimizin en özgün örneklerinden bir seçki bu sergide yer almaktadır. Sergide dikkat çeken önemli bir özellik de, kültürümüzde çocukların kurmuş olduğu hayal dünyasının zenginliğidir.

‚‘Türkiye Oyuncakları- Sunay Akın’ın Hazineleri‘‘ sergisi, 27 Nisan Perşembe günü Nürnberg Oyuncak Müzesi Müdürü Karin Falkenberg, Nürnberg Belediye Başkanı Prof. Dr. Julia Lehner, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rahmi Asal, İstanbul Oyuncak Müzesi Müdürü Belgin Akın ve müze kurucusu Sunay Akın’ın konuşmalarıyla açıldı.

Sergi açılışına Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Faber-Castell Kontu Charles Alexander von Faber-Castell ve eşi Melissa Eliyeşil, Nürnberg Müzeleri Direktörü Dr. Thomas Eser, tiyatro sanatçısı Ceyda Düvenci ve Metin Uca, müzisyen Kabus Kerim katıldılar. Türkiye’den çocuk konusunda bilimsel çalışmalar yapan Prof. Dr. Ozana Ural, Fethiye Esra Molu, Işık Kamaraj’la birlikte, İspanya’dan Elena Gomez Parra ve Portekiz’den Dalila Lino sergi açılışına katılan bilim insanları arasındaydı.

Belediye Başkanı Prof. Dr. Julia Lehner konuşmasında, oyunlar ve oyuncakların hayatlarımızı yansıtan birer ayna olduğunu, aynı zamanda sanatsal yanımızı geliştirdiği, desteklediği için oyuncakların muhafaza edilmesi ve ileri kuşaklara aktarılmasının önemi üzerine vurgu yaptı. Oyuncakların birbirimizi daha yakından ve iyi tanımamızı sağlayacağına da değindi.

Türk Müzecilik tarihi konusunda konuşma yapan Rahmi Asal’ın ardından Belgin Akın ve Sunay Akın müze kurma hayaliyle başladıkları çalışmalarına İstanbul Oyuncak Müzesi’nin açılışından 18 yıl sonra Türk oyuncak ve oyun tarihimizin Almanya’ya nasıl ulaştığının öyküsünü anlattılar. Sunay Akın, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin yöneticilerinin kadın olduğuna değinerek, Avrupa’nın en değerli müzelerinden biri olan Nürnberg Oyuncak Müzesi’nde açılan serginin Cumhuriyet kadınlarının başarısı olduğunun altını çizdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün kadın haklarına verdiği önemden söz eden Sunay Akın, kurulduğu ilk günden beri İstanbul Oyuncak Müzesi’ni yalnız bırakmayan, destek olan ziyaretçileri de teşekkür etti.

Açılış konuşmalarının ardından tiyatro sanatçısı Mehmet Erbil, Hacivat ve Karagöz oynatarak başladığı gösterisini, perdenin arkasından çıkan ve müzede arkadaşı Hacivat’ı arayan Karagöz oyunuyla tamamladı.

Bir yıl boyunca ziyarete açık olacak sergide, Sunay Akın’ın oyuncak hikayeleri görsel ve işitsel unsurlarla desteklenirken, çocuklar ve yetişkinler için oyun alanları oluşturuldu.

İstanbul Oyuncak Müzesi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ve 18. yaşını etkinliklerle kutlamaya hazırlanıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi 18. Yaşına girerken, kurucusu Sunay Akın’ın koleksiyonunda yer alan 1800’lü yılların sonlarından 2000’li yıllara kadar tarihlenen, kültürümüzü ve oyuncak tarihimizi anlatan 120 oyuncaktan oluşan bir seçkiyle Nürnberg Oyuncak Müzesi’nde olmanın gururunu yaşıyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği bayramımızı ve müzemizin yeni yaşını kutlarken, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle yüzümüzü bilime daha çok döndürecek, dünyamız ve ekolojik sistemde yarattığımız tahribatı nasıl en aza indirgeyeceğimize dair farkındalığımızı arttıracak, korumacılık düşüncesini çocuklarımızla geleceğe taşıyacağız.

Empower with Nature tarafından düzenlenen kurucusu Maya Galimidi ve arkeolog, müzeolog Mine Küçük tarafından gerçekleşecek ilk atölyemizde doğanın bize nasıl kaynaklar sunduğunu ve bu kaynaklardan en önemlisi olan, bir ifade aracı olarak kullandığımız kağıtların dönüşümünü öğreneceğiz. Anadolu topraklarında tarih boyunca kağıtın nasıl kullanıldığına değineceğiz. Geri dönüşümlü, tohumlu kağıtın önemi üzerine konuşacak ve çocuklar kendi evlerinde de yapabilecekleri kağıtların üretim sürecini müzede deneyimleyecekler. Yanlarında götürecekleri tohumlu kağıtlarını da alarak müzeden ayrılan çocuklarımız evlerindeki saksılara bu kağıtları ekerek, bitkilerinin büyümelerini gözlemleyerek öğrenecekler.

ALOHA Ebeveyn ve Çocuk Gelişim Merkezi’nin gerçekleştirdiği atölyelerde de ilk olarak bireysel olarak doğaya bıraktığımız atıkları daha aza indirgemek adına neler yapmamız gerektiğini konuşacak ve geri dönüşüm üzerine farkındalığımızı arttıracağız. Geri dönüşüm malzemelerin neler olduğunu öğrenecek ve atık malzemelerle ritim aletlerimizi yapacağız. Ardından yaptığımız müzik aletleriyle doğanın ritmine uyum sağlayarak şarkılar söyleyip danslar edeceğiz.

Şenlik havasında geçecek 23 Nisan kutlamaları 13:00- 17:00 saatleri arasında gerçekleşecektir. 23 Nisan gününe özel olarak 0-15 yaş misafirlerimiz müzeyi ücretsiz olarak gezebileceklerdir.

Etkinlik Programı

13:30 – 14:30 “ Kağıttan Tohuma” Kağıt Atölyesi

15:30 – 16:30 “Geri Dönüşüm ve Atıklardan Sanat” Tasarım Atölyesi

16:45 – Müzik ve Ritim Atölyesi

İstanbul Oyuncak Müzesi kurulduğu ilk yıldan itibaren her sene gerçekleştirdiği, II. Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan atom bombasının yıl dönümünde Sadako Sasaki’yi anma etkinliklerine, 2021 yılı itibarıyla İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı ortaklığıyla devam ediyor. Her yıl yapılan anma programı, tüm dünya için barış umudunu dile getirmeyi amaçlıyor.

İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı ve İstanbul Oyuncak Müzesi iş birliğiyle gerçekleştirilecek olan Sadako Sasaki’yi Anma Günü, 6 Ağustos 2022 tarihinde Göztepe 60. Yıl Parkı’nda düzenlenecek.

6 Ağustos 1945’te, Hiroşima’ya atılan atom bombasından etkilenenlerden biri olan Sadako Sasaki, o gün yara almaz ancak atom bombasının yaydığı radyasyonun etkisine maruz kalır ve on yıl sonra hastalanır. Onu ziyarete gelen arkadaşlarından 1.000 turna kuşu hikâyesini dinleyen Sadako, iyileşmek için hasta yatağında origamiden turna kuşları katlamaya başlar. Çünkü bir Japon inanışına göre, kâğıtlardan 1.000 adet turna kuşu katlayanın dileği gerçek olur. Sadako Sasaki turna kuşlarını yaparken, tekrar sağlığına kavuşup arkadaşlarıyla oyun oynamanın düşünü kurar ancak turna kuşlarını tamamlayamaz. Bu nedenle Japon Konsolosluğu’nun, Japon ve Türk çocuklarının da katılımı ile yapacağımız anma etkinliğinde turna kuşu origami atölyemizde Sadako Sasaki anısına turna kuşu yapacağız.

Hiroşima’ya atılan atom bombası canlılara verdiği zarar kadar doğanın da yok olmasına, zehirlenmesine yol açtı. İnsan hayatını ve çevreyi önemsemeyen uygulamalar günümüzde de sağlığımızı ve doğayı tehdit etmeye devam ediyor. İnsanlığa ve doğadaki tüm canlılara zarar veren pek çok haber birer atom bombası gibi gündeme düşüyor. Kesilen ağaçlar, zehirlenen topraklar, kuraklık, kirlenen sular ve iklim krizi gibi nice çevre sorunu geleceğimizi tehdit ediyor. Bu nedenle geleceğimiz için birlikte Tohum Topu Yapım Atölyesi’nde tohum yapacağız, Tohum Ekimi Atölyesi’nde tohum ekerek doğaya sahip çıkacağız. Dünyadaki tüm canlıların uyum içinde yaşamaları için “Barış İçin Origami Yap, Geleceğin İçin Tohum Ek” mottosuyla çocuklarımızla buluşuyoruz. Küçük ellerde origamiden şekillenen turna kuşlarını barış için temsilî olarak göklere uçururken, geleceğimiz için tohum toplarıyla toprağa hayat veriyoruz...

Origami Turna Kuşu Atölyesi, Yeşil İstanbul; Tohum Ekimi Atölyesi ve Tohum Topu Yapım Atölyesi saat 16.00-18.00 arasında yapılacaktır. 5-9 yaş arası çocuklarımıza yönelik etkinlik, sınırlı sayıda katılımcıyla gerçekleşecektir. Katılım için başvuru yapılması gerekmektedir. 

30 Haziran tarihine kadar “Metreküp Bodrum”da Midtown Alıveriş ve Yaşam Merkezi’nde ziyarete açık olacak, düşlerin ve uygarlık tarihinin oyuncakla ilişkisinin incelendiği “Oyuncak: Hayallere Yolculuk” sergisinde, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu şair, yazar Sunay Akın çocuklar ile oyuncak dünyasında keyifli bir gezi yaptı. Akın, sergide yer alan 1800’li yıllardan günümüze kadar tarihlenen ve yaşadığı dönemin bir tanığı olan oyuncakların hikayelerini oyuncak meraklısı çocuklara anlattı.

“Oyuncak: Hayallere Yolculuk” sergisinde 1830’lu yıllara ait oyuncaklarının da bulunduğunu belirten Akın sözlerine şöyle devam etti; “Burada görmüş olduğunuz oyuncakların pek çoğu, neredeyse tamamı ülkemize hiç gelmedi. Çünkü zaten kendi dönemlerinde çok az sayıda üretildiler, üretilenler de kırıldı, döküldü ve sağlam olarak birkaç koleksiyonerde kaldı. Onlar da yurtdışında. Ben bu insanlardan kızlarını istemeye gider gibi gidip oyuncakları satın aldım ve ülkeme kazandırdım. Müzemizde 1830 ile 1840’lı yıllara ait oyuncakları görebiliriniz. 1850 ve 1860 dönemlerine de ait oyuncak örnekleri sergimizde mevcuttur.”

İstanbul Oyuncak Müzesi kurucusu Sunay Akın’ın oyuncak koleksiyonundan oluşturulan 

“Oyuncak: Hayallere Yolculuk” sergisi ziyaretçilerine, oyuncak tarihinin en değerli eserlerini bir araya getirerek aydınlanmanın ve uygarlığın ışığını sunmaktadır. İstanbul Oyuncak müzesi bu eşsiz oyuncak koleksiyonuyla, gerçeğe dönüşen düşlerin tarihine tanıklık etmekte, hayallerin ayak izlerini takip ederek gerçeğe ulaşmanın en somut örneklerini oyuncak tarihiyle sunmaktadır.

Daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş oyuncaklarının da yer aldığı 200’ü aşkın antika oyuncak koleksiyonu Bodrum’da ilk kez, 14 metre yüksekliği ve spiral mimari yapısıyla Bodrum’un en dikkat çekici alanlarından biri olan Metreküp Bodrum’da Midtown Alıveriş ve Yaşam Merkezi ana sponsorluğunda 30 Haziran’a kadar ziyaret edilebilir.

Müzeler, bir toplumun hafızasıdır. İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sadece yer aldığı toplumun oyuncak ve oyun tarihi değil, tüm dünyanın ortak mirasının eserleri sergilenmektedir. Oyuncak müzelerinde, bir dönemin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerine dair ne varsa, hepsinin oyuncaklara yansıdığı görülür. Müze ziyaretçileri, oyuncak tarihiyle birlikte dünya tarihini de öğrenme şansını yakalarlar.

Onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Hatay da, tüm farklılıkları hoşgörüyle kucaklayan bir kültür kentidir.

Barış, kardeşlik ve hoşgörünün değişmeyen başkenti olduğu gibi, insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri ve aynı zamanda da Türkiye’nin Ortadoğu’ya, Ortadoğu’nun da Anadolu’ya, Akdeniz’e ve Avrupa’ya açılan kapısıdır.

“Oyuncak: Uygarlığın Mirası” sergisi, Expo 2021 Hatay ziyaretçilerine uygarlığın ortak kültürünü keşfetme fırsatı sunmaktadır.  

İstanbul Oyuncak Müzesi 17. yaşını WWF-Türkiye(Doğal Hayatı Koruma Vakfı) iş birliğiyle kutlamaya hazırlanıyor… 

Bir topluma korumacılık düşüncesi müzelerinden yayılır… Ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak çocuklarımızda korumacılık düşüncesini güçlendiren İstanbul Oyuncak Müzesi, açıldığı 23 Nisan 2005 tarihinden günümüze bu duyarlığı gelecek nesillere taşıyor… 

Her sene farklı bir konu çerçevesinde şekillendirdiğimiz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile İstanbul Oyuncak Müzesi’nin doğum günü kutlamalarında bu yıl, ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizine ve biyolojik çeşitlilik kayıplarına değiniyoruz.

Ülkemizi 170’i aşkın memeli türü, 490’a yakın kuş türü, 180’e yakın sürüngen/amfibi türü, 360’ın üzerinde kelebek ve 300’ün üzerinde balık türü ile paylaşıyoruz. Aynı zamanda güzel coğrafyamızda 11 bini aşkın bitki türü yetişiyor. 

İklim krizi gezegenimizin ısınmasına, deniz seviyesinin yükselmesine ve ekosistemlerin canlılığını yitirmesine neden oluyor. Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de biyolojik çeşitlilik ve doğal alanlar tehlikede ve ülkemizin doğal zenginliklerinin korunması için yardımınıza ihtiyacı var. WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve Londra Zooloji Derneği’nin (ZSL) iki yılda bir hazırladığı Yaşayan Gezegen serisinin 2020 Yaşayan Gezegen Raporu son 50 yılda canlı türlerinin popülasyonlarının %68 azaldığını ortaya koyuyor. 

Ve biliyoruz ki, doğayı korumak adına yapabileceğimiz küçük eylemler bile büyük değişimlere yol açabilmekte ve dünyamız için fayda sağlayabilmektedir. Bunun yolu da doğa ile sevgi dolu bir bağ kurmaktan geçiyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi olarak WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nın katkılarıyla bu bilinci aşılamak ve farkındalık yaratmak adına 23 Nisan Cumartesi günü siz de bize katılın!

Bu konu çerçevesinde hem sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarda, hem de İstanbul Oyuncak Müzesi’ndeki atölye çalışmalarında bize, ülkemiz coğrafyasında yaşamasa da, müzenin sembolü haline gelen ve maalesef doğal yaşam alanlarında sayıları hızla azalan, tehdit altındaki “Zürafalar” eşlik edecek. Atölyelerde, atık malzemeler kullanarak yapacağımız zürafa figürleriyle, tek kullanımlık plastiklerin doğamıza verdiği zarar ve bununla nasıl başa çıkacağımız konusunda ipuçlarıyla bireysel farkındalığımızı arttıracak ve küçük adımlarla çevremizde güzel değişimlere yol açacağız.

Şenlik havasında geçecek 23 Nisan kutlamaları 13:00- 16:00 saatleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi’nde gerçekleşecektir. 

Etkinlik Programı

13:00 – 15:00 Atma Dönüştür: Zürafa Yapım Atölyeleri 

15:15 – 16:00 Gönül Yeprem ile Çocuk Konseri

Çocukların özgürce ve korkusuzca oyunlar oynayabileceği, yaşam haklarının kısıtlanmayacağı barış dolu bir dünya dileğiyle Hiroşima’ya atılan atom bombasının yıl dönümünde, Sadako Sasaki anısına Japon ve Türk çocukları ile buluşuyoruz.

II. Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan atom bombasının yarattığı büyük felaketlerden sonra 12 yaşına geldiğinde hastalanarak yatağa düşen Sadako Sasaki, bir Japon inancına göre kâğıttan 1000 turna kuşu yaparsa dileğinin gerçek olacağına ve iyileşip tekrar eskisi gibi oyuncaklarıyla oynayacağına inanmaktaydı.

Bu anlamlı günde, Sadako'nun hasta yatağındaki dileklerinin kabul olması için 1000'e tamamlamaya çalıştığı turna kuşlarını çocuklar origami sanatıyla yapacak ve Baltalimanı Japon Bahçesi'nden kanatlarına yazacakları barış sözcükleriyle gökyüzüne gönderecek!

Kurulduğu yıldan itibaren her sene farklı atölye çalışmalarıyla Sadako Sasaki'yi anan İstanbul Oyuncak Müzesi olarak İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı ile birlikte, Japon Konsolosluğu'nun da katkılarıyla gerçekleştireceğimiz etkinliğimizde Baltalimanı Japon Bahçesi'nden havalanan barış dileklerinin tüm dünyaya yayılması dileğiyle...

Sadako Sasaki Hakkında;

II. Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan atom bombasının yarattığı büyük felaketlerden etkilenenlerden biri de Sadako Sasaki’ydi. 12 yaşına geldiğinde hastalanarak yatağa düşen Sadako Sasaki, bir Japon inancına göre kâğıttan 1000 turna kuşu yaparsa dileğinin gerçek olacağına ve iyileşip tekrar eskisi gibi oyuncaklarıyla oynayacağına inanmaktaydı. Sasaki hayata gözlerini yumduğunda yatağının başucunda kağıtlardan yaptığı 644 turna kuşu durmaktaydı!..

Sadako’nun tamamlayamadığı turna kuşlarını okul arkadaşları tamamlamıştır. 1958 yılında Hiroşima’da Çocuk Barış Anıtı dikilmiş ve her sene dünyanın farklı yerlerinden Sadako Sasaki’nin anısına kağıttan turna kuşları yapılarak sergilenmesi adına anıta gönderilmektedir.

İstanbul Oyuncak Müzesi’nin girişinde bulunan sokakta üç adet zürafa heykeli karşılar ziyaretçileri. Bölgeye ilk yerleşenlerden Mehmet Münif Paşa konağının bahçesine zürafa heykeli koydurmuştur, yıllar öncesinde. 1862 yılında, ‘’Mecmuai Fünun’’ adlı İlk bilim dergisini çıkaran Mehmet Münif Paşa’nın heykelinden dolayı bu bölge halk arasında zamanla ‘’Zürafalıbahçe’’ olarak anılır.

Müzenin arka sokağında yer alan tren yolu alt geçitini de, gerçeğin hayallerin ayak izini takip ettiği düşüncesiyle bir ‘’Hayal Geçiti’’ne dönüştürdük. Gökyüzündeki yıldızlardan, denizlerin derinliğine ulaşan insanın hayal gücüdür. Uygarlık, hayallerin kanatlarını bilginin rüzgarına açmasıyla kurulmuştur. Bunu başaran da ‘’Homo Ludens’’, yani oynayan insandır.

Mural Sanatçısı Kien’in tasarımıyla bir alt geçit, bulunduğu yerin tarihiyle bütünleşen bir esere dönüşüyor. Alt geçitten geçmek isteyenler, geçitin bir yönünde gökyüzünden gelip denizin derinliğinden çıkarlarken, öbür tarafta denizin derinliğine dalanlar gökyüzünün sonsuzluğuna ulaşıyorlar. Duvar resminin bir köşesinde yer alan dalgıç da, astronot da hayallerini gerçekleştiren, bilimin yolunda yürüyen insandır.

Gündelik hayatın içinde ”altı üstü bir geçit’’ten geçmek için harcanan kısa zaman dilimi, hayal dünyasının renkleriyle insanların yüzlerine bir gülümseme, yaşama sevinci olarak yansıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sergilenen, tarihteki uzay ve deniz konulu oyuncaklardan ilham alınarak hazırlanan duvar resmi, çocuklarımızın hayal dünyasının zenginliğini kazandırıyor kentimize…

Geçiti tasarımıyla güzelleştiren mural sanatçısı Kien’e, İBB Oyunİstanbul’a, TCDD’ye, Kadıköy Belediyesi ve Jotun Boya’ya çok teşekkür ederiz…

Farklı disiplinlerin bir araya gelerek kültürel çeşitliliğin ele alındığı ''7 Kıta 7 Horoz: Dünya Çocuklarına Günaydın'' sergisi, İstanbul Oyuncak Müzesi koleksiyonunda yer alan oyuncaklarla görsel ve işitsel bir harmoni içine girerek kapsayıcılığın güzelliği üzerine düşünme imkanı sunuyor. 7 kıta ve bu kıtalara ait kültürlerden yola çıkılarak oluşturulan sergi, müzenin farklı odalarında Mehmet Güleryüz'ün eserleriyle sanatseverleri kıtaları keşfe davet ediyor.

Serginin temelini, Esma Ertel'in yazdığı, "dostun çekmecesinden" çıkan çizimlerle resmedilmiş ''Dünya Çocuklarına Günaydın'' adlı çocuk kitabı oluşturuyor. Mehmet Güleryüz'e ait bu çizimler ilk defa bu sergide izleyicileri ile buluşuyor.

Dünya Çocuklarına Günaydın kitabının sınırları ortadan kaldıran zamansız hikayesi çocuklara farklı kültürler hakkında bilgiler aktarırken, çeşitliliğinin yarattığı zenginliği vurguluyor ve çocuklara bu olgunun önemini aktarıyor.

Resim ve edebiyatı aynı paydada buluşturan çok disiplinli ''7 Kıta 7 Horoz: Dünya Çocuklarına Günaydın'' sergisi, Esma ve Murat Ertel'in çeşitli kültürlere ait enstrümanları kullanarak dünya sanatçılarıyla kolektif olarak yaptıkları müziklerle de ziyaretçilerine işitsel bir deneyim yaşatıyor.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda ziyaretçilerle buluşan sergi, dil, din, ırk gözetmeden çocuk hakları, kültürel haklar, vicdan ve düşünce özgürlüğü konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Resim, edebiyat ve müziğin buluştuğu sergi, 22 Nisan - 11 Haziran tarihleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi'nde görülebilir.

21 Nisan Çarşamba günü gerçekleşecek 7 Kıta 7 Horoz: Dünya Çocuklarına Günaydın sergi açılışı pandemi nedeniyle çevrim içi, @istanbuloyuncakmuzesi Instagram hesabı üzerinden yapılacaktır. 

Sergi Akış Planı

17:00 - 17:30 Açılış Konuşmaları

17:35 - 17:50 Konser- Mavi Güneş 69

Mehmet Güleryüz

1938’de İstanbul’da doğdu.

1958’de girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nü 1966’da birincilikle bitirdi. Akademi’ye paralel olarak oyunculuk eğitimini farklı aktör stüdyolarında ve önemli amatör tiyatrolarda yaptı. 1963’te Asaf Çiğiltepe’nin yönettiği Arena Tiyatrosu’nda profesyonel oyunculuk kariyerine başladı.

Desen ağırlıklı ilk kişisel sergisini 1963’te açtı. 1970-1975 arasında devlet bursuyla gittiği Paris’te Yüksek Resim ve Litografi ihtisası yaptı. 1971’de Paris’te yaptığı ilk heykellerini, Pont des Arts’da iki perfomansta sergiledi. 1971’de GalerieThérèse Roussel’de (Perpignan), 1972’de Galerie Luszpinski’de (Paris) ve 1974’te yine Galerie Thérèse Roussel’de (Perpignan), Galerie Philippe Demay’de, (Paris), Galerie Graffiti’de (Rouen) kişisel sergiler açtı. 1975-1980 arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde ders verdi. 1980’de bu görevinden istifa ederek 1980-1984 arasında New York’a yerleşti.

1980’de Galerie Thérèse Roussel’de (Perpignan), 1982’de Schlesinger Boissante Gallery’de (New York) kişisel sergiler açtı. 1984’te Galerie 2016’da (Brüksel), yıl içinde yaptığı heykel ve gravürleri sergiledi. 1985’te İstanbul’a döndü. 1987’de Galerie 2016’da (Brüksel) kişisel bir sergi daha açtı.

1985’ten 2000’e kadar BİLSAK’ta kendi adını taşıyan atölyede sanat eğitimi verdi. 1988’de Galeri Nev tarafından organize edilen 25. Yıl Retrospektif sergisini, Nan Freman’ın metnini yazdığı kitap eşliğinde İstanbul’da açtı.

1989-1992 arasında Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Kurucu Başkanlığı’nı üstlendi. 2000’de yeniden Türkiye Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanlığı’na, 2001’de Doğu Avrupa Başkanlığı’na, 2002’de birleşen IAA Avrupa 2. başkanlığına ve IAA Dünya Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

2003’te Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi’nde 40. Yıl Desen retrospektifini gerçekleştirdi.

2004’te, İş-Kültür Yayınları Nehir Söyleşi dizisinde, Ayşegül Sönmezay’ın yayına hazırladığı Güldüğüme Bakma başlıklı biyografisi yayımlandı.

15 Ocak 2009’da İş Bankası tarafından hazırlanan 50. Yıl Retrospektif sergisini Wendy Shaw’ın metnini yazdığı kitap eşliğinde Kibele Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi.

2011’de Edirne Güzel Sanatlar Lisesi ile başlayan daha sonra diğer Güzel Sanatlar Liselerini de kapsayan “Mehmet Güleryüz Defter Projesi”ni başlattı ve proje 10. yılına ulaştı.

2014’te, İş Kültür Yayınları’nda Ayşegül Sönmezay’ın yayına hazırladığı Resmi geçit adlı deneme kitabı yayımlandı.

Ocak 2015’te İstanbul Modern Müze’de kariyerinin tamamını kapsayan 7 ay süreli bir Retrospektif sergisi açıldı.

Mehmet Güleryüz'ün Paris'te gerçekleştirdiği son yapıtlarından oluşan "İçeriden" sergisi, 2018’de Paris Galeri Cyril Guernieri'de yer aldı.

2019'da, "Sızlanmalar Bahçesi" sergisi Galeri Cyril Guernieri'd,e Paris'te açıldı.

Mehmet Güleryüz İstanbul ve Paris’te yaşamaya ve çalışmaya devam ediyor.

Esma Ertel

1984 yılında Ankara’da doğan Esma Ertel, İstanbul’da BaBa ZuLa grubuyla birlikte profesyonel müzik ve dans kariyerine başladı. Mavi Güneş 69, Otoji Ray, Eat Static, Compro Oro, Dirtmusic gibi gruplarla sahne alarak Brezilya’dan Japonya’ya dünyanın birçok ülkesinde ve uluslararası festivallerde yer aldı.

Murat Ertel ile kurdukları Mavi Güneş 69 grubunda ise dansı ve vokalinin yanı sıra şarkı yazarlığını da ortaya çıkardı. İngiltere’de yayınlanan ilk 45’liklerindeki “3 Çember” ve “Yafta” şarkılarının sözlerini yazdı ve bestelerini yaptı. BaBa ZuLa’nın Derin Derin ( 2019) albümünde yer alan “Haller Yollar” şarkısının söz ve bestesinin altına da Murat Ertel ile birlikte imza attı.

 Bendir ve theremin çalan Ertel farklı sanat disiplinlerini birleştirerek üretimlerde bulundu ve sanat yönetmeni, tasarımcı ve küratör olarak çalıştı. Derin Derin albüm kapağında Mengü Ertel’in eseri üzerine çizimler yaptı ve albümün sanat yönetmenliğini üstlendi. Dirtmusic’in iki videosunun yönetmenliğini yaparken grubun Live ( 2018) albümünün kapağını da o tasarladı. Dostun Çekmecesinden - Mengü Ertel Koleksiyonundan Cihat Burak Eserleri (2019) kitabının sanat yönetmenliğini üstlendi ve Oğuz Erten ile beraber Dostun Çekmecesinden sergisinin küratörlüğünü yaptı. Belçikalı Asit Caz grubu Compro Oro ve Murat Ertel ile birlikte ‘’Simurg’’ isimli kavramsal albümü kaydetti. (2020) Moğollar grubunun Anatolian Sun (2020) albümünün sanat yönetmenliğini yaptıktan sonra Mehmet Güleryüz’ün 1968 senesinde yaptığı 16 eserden aldığı ilhamla ilk çocuk kitabını yazdı.(2021) Dünya çocuklarına günaydın kitabı üzerine dünyanın çeşitli kıtalarında yaşayan müzisyen arkadaşlarıyla bir araya gelerek bir albüm kaydetti.

Murat Ertel

Ülfet ve uluslararası grafik sanatçısı Mengü Ertel in tek çocuğu olarak İstanbul'da doğdu. Erken yaşlarda çizmeye, heykel, beste yapmaya ve daha sonra şiir ve hikaye yazmaya başladı. ilk müzik grubu olan Mavi Güneş 69’u 5 yaşında kurdu. Resimleri de 6 yaşında basıldı. İlk albümünü kaset formatında tek kopya olarak 14 yaşında üretti. Halen albüm kapakları ve afişler tasarlayıp çeşitli dergilerde çizmeye devam etmektedir.

Elektro Saz üzerinde yoğunlaşsa da pek çok enstrümanı çalıp kendi bestelerini söyledi. Başta BaBa ZuLa olmak üzere pek çok grubun kurucu üyesi olan Ertel 30 yıldır Hindistan'dan Brezilya'ya dünyanın dört bir yanında sanatını icra etmekte ve gençliğinde esinlendiği Jaki Liebezeit, Moğollar, Fred Frith, Semiha Berksoy, Mad Professor gibi sanatçılar ile müzik yapmakta ve yapımcı olarak çalışmaktadır. Evlidir ve iki çocuğu vardır.

II. Dünya Savaşı’nda Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının yarattığı büyük yıkım ve zarardan etkilenenlerden biri de Sadako Sasaki’ydi. 12 yaşında hastalanan Sadako, eski sağlığına kavuşmak için kağıttan turna kuşu yapmaya başlar. Çünkü bir Japon inanışına göre, 1000 adet turna kuşunu tamamlarsa dileği gerçek olacaktır. Hayatını kaybettiğinde 664 turna kuşu vardır.

İstanbul Oyuncak Müzesi olarak kurulduğumuz yıldan itibaren her sene 6 Ağustos tarihinde Japonya Konsolosluğu’nun da katılımlarıyla Sadako Sasaki’nın turna kuşlarını geleneksel Japon kağıt katlama sanatı origamiyi kullanarak tamamlamakta ve bu sayede dünya barışı umudumuzu dile getirmekteyiz.

Sadako Sasaki anısına yaptığımız barış etkinliğini bu yıl küresel salgın nedeniyle evlerimizden gerçekleştireceğiz. Sadako Sasaki’nin tamamlayamadığı, dünyada barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi olan turna kuşlarını hep beraber tamamlayarak penceremiz, balkonlarımız, bahçemizdeki ağaçların dallarına asalım; rüzgar söyledikleri barış şarkısını Hiroşima’ya götürecektir!

Bunun için tek gerekli malzeme kağıt…

Yurt içi, yurt dışı müzelerin katılımıyla gerçekleşecek etkinliğe, müzelerimizin sosyal medya hesaplarında eğitmen Gökçen Atamgüç ‘ün anlatımıyla hazırlanan videoyu izleyerek çocuklarımızla birlikte katılabilirsiniz. Yapacağınız turna kuşlarının fotoğraflarını aşağıdaki hashtag ve müzelerimizi etiketleyerek Instagram’da paylaşmayı unutmayın. Kanatlarına barış yazılı kuşlarımız tüm Dünya’yı gezsin!..

#SadakoSasaki

“Barış umuduyla yapılan kağıt kuşlar hep birlikte umudumuzun gökyüzünde havalanacak.” — Sunay Akın, Kurucu, İstanbul Oyuncak Müzesi

Erimtan Arkeoloji Müzesi'nde küraörlüğünü Marcus Graf'ın üstlendiği Artifex Ludens- Sanatla Oyun" sergisinin e-book kataloğu yayınlandı.

https://gem-3910432.net

İstanbul Oyuncak Müzesi yeni bir oyuncak sergisine ev sahibliği yapıyor. Sergide Veneuzela’lı sanatçı Mario Calderon’un ülkesinin geleneklerinden, oyunlarından ve oyuncaklarından esinlenerek yaptığı 42 adet ahşap eser ziyaretçilerle buluşuyor.Latin Amerika ve Karayipler’deki yaşamı ve oyuncak yapım geleneklerini tanımak için eşsiz bir fırsat olarak, Venezuelalı oyuncak ustası Mario Calderón’un sıradışı eserlerinden oluşan oyuncak sergisi 5 Aralık’tan itibaren İstanbul Oyuncak Müzesi’nde ziyaret edilebilecek. Calderón eserleri ile bizi düşlerimizi özgürleştirmeye, merakımızı beslemeye ve içimizdeki çocuğu canlı tutmaya davet ediyor. 

Sergi 5 Aralık 2019-5 Ocak 2020 tarihleri arasında pazartesi hariç 09:30-18:00 saatleri arasında ziyarete açık olacaktır. 

Mario Calderon, 1955 yılında Karakas'ta doğdu. Müzik eğitimi aldı. Ayrıca Merida Los Andes Üniversitesi'nde 8 dönem boyunca tıp öğrenimi gördü. 1988 yılında ahşaptan oyuncaklar yapmaya başladı. Daha sonrasında Pilar'ın Oyuncakları (Juguetes del Pilar) Atölyesi'ni kurdu. 1994'ten bu yana ahşap oyuncak yapma dersleri vermektedir. Ülkesinde ve Venezuela dışında sergileri açılmıştır. Yurtdışındaki sergileri; Miami (Florida), Martinica ve Lizbon'da gerçekleşmiştir. 1996'da Jacobo Borges Müzesi Halk Sanatı ve El Sanatları Birinci Salon Mansiyon Ödülü'nü elde etti.Calderon bugün Merida'daki atölyesini yine ahşaptan atlıkarınca, akrobat, sirk atları, dansçılar ve aslan terbiyecileri ile zenginleştirmiş durumdadır. Aslında sanatçı bu işe oyuncaklardan oluşan kişisel bir koleksiyon fikri ile girişti. Mario Calderon'un tüm çocukluk yıllarına topaçlar, kurşun askerler ve oyuncak arabalar eşlik etmişti. Daha sonrasında teknolojinin gelişmesi ile yavaş yavaş ortadan kaybolan çocukluğuna ait bu oyuncakları farklı yerlerde toplamaya başladı.1988 yılında Merida şehrinde kalmaya ve Pilar'ın Oyuncak Atölyesi'ni açmaya karar verdi. Ayrıca kişisel ve kolektif sergiler yapmaktadır.    

Artifex Ludens – Sanatla Oyun sergisi Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde 25 Ekim’de açılıyor!“Artifex Ludens – Sanatla Oyun Sunay Akın Sanatın Oyuncakları Koleksiyonundan Bir Seçki” sergisi Erimtan Müzesi ile İstanbul Oyuncak Müzesi’ni; sanat, tarih ve oyuncaklar arasındaki ilişkileri inceleyen ortak bir sergide buluşturuyor. Marcus Graf’ın küratörlüğünü üstlendiği sergi, 25 Ekim 2019 - 1 Mart 2020 tarihleri arasında Ankara’da Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde gezilebilir. 

 Sergide; Van Gogh’dan Mozart’a, Frida Kahlo’dan Salvador Dali’ye, Elvis Presley’den Edgar Allan Poe’ya kadar birçok ünlü sanatçının figürleri ve oyuncak enstrümanları yer alıyor. Müzik, edebiyat, resim ve sinemanın tarihini oyuncaklar üzerinden anlatan sergi; her yaştan sanatsevere ilgi çekici bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor. 

Ana sponsorluğunu Önokul Yeşilçizgi’nin üstlendiği serginin diğer destekçileri ise; Radisson Blu Hotel Ankara, DenizBank, Jotun ve Radyo Odtü’dür. 

Müze, izleyicileri için sergi kapsamında söyleşiler, çocuk, genç, yetişkin atölyeleri ve konserler düzenlemeyi planlıyor.  

İstanbul Oyuncak Müzesi Hiroşima’ya atılan atom bombasının yıl dönümünde, dünya barışının ve silahsızlanmanın simgesi haline gelen Sadako Sasaki’yi anıyor..İkinci Dünya Savaşı’nda, 6 Ağustos 1945’de, Hiroşima’ya atılan atom bombasından etkilenenlerden biri de Sadako Sasaki’dir. Sadako o gün yara almaz ancak atom bombasının yaydığı radyasyonun etkisine maruz kalır ve on yıl sonra hastalanır. Onu ziyarete gelen arkadaşlarından 1000 turna kuşu hikayesini dinleyen Sadako, iyileşmek için hasta yatağında origamiden turna kuşları katlamaya başlar. Çünkü, bir Japon inanışına göre, kağıtlardan 1000 adet turna kuşu katlayan kişinin dileği gerçek olur. Sadako Sasaki turna kuşlarını yaparken, tekrar sağlığına kavuşup arkadaşlarıyla oyun oynamanın düşünü kurar ancak turna kuşlarını tamamlayamaz. 

İstanbul Oyuncak Müzesi kurulduğu ilk günden itibaren bir daha böyle bir trajedi yaşanmaması adına her yıl 6 Ağustos’da gerçekleştirdiği etkinliklerle Sadako Sasaki’yi anmakta ve tüm dünya için barış umudunu dile getirmektedir.Bu yıl, 6 Ağustos Salı günü, Sadako Sasaki’yi Japon ve Türk çocuk şarkıları ile anmaya başlıyoruz. 

Didem Karakaya’nın flütte, Alise Juska-Savga ve Katarzyna Özdemir’in kemanda, Feride Berin Öğet’in çelloda yer aldığı Baby Concerts’in müzisyenlerinin çalacağı şarkıların ardından, Gökçen Atamgüç eğitmenliğinde gerçekleşecek etkinlikte çocuklar, Japon kültürünün bir parçası olan kağıt katlama sanatı origami ile tanışarak turna kuşları yapacaklar. Ardından kanatlarına barış, sevgi, huzur yazacakları kuşların gökyüzüne havalandığını hayal ederek duygularını resimlere aktaracaklar. 

5 yaş ve üzeri çocuklarımızın katılabileceği etkinliğimiz 11:00-12:30 arasında gerçekleşecektir. Etkinliğimiz müze ziyaretçilerine ücretsizdir. 

İstanbul Oyuncak Müzesi 14. yaşını, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusuyla kutlamaya hazırlanıyor.. 

İstanbul Oyuncak Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği bu anlamlı günde, hem yeni yaşını hem de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı dünyanın farklı ülkelerindeki çocuklara ve müzelere, sevgi dolu mektuplar ve resimler göndererek kutlayacak. Mektuplarda, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin koleksiyonundaki eserlerden tasarlanan pullar kullanılacak. 

Mektup yazmak ya da kart atmak bilgisayarların ve akıllı telefonların hayatımıza girmesinden önce duyguların, düşüncelerin, özlemlerin, düşlerin aktarıldığı en özel yollardan biriydi. Tüm samimiyetimizle yazdığımız mektupların ve kartların yolladığımız kişilere ulaşmasını beklediğimiz gibi, sevdiklerimizden bize haberler getirmesi için de postacının yolunu gözlerdik.. 23 Nisan günü müze ziyaretçileri, unutulan bu duyguları hatırlamak, yeni nesillere aktarmak ve tüm dünyaya küçük kalplerden kocaman sevgiler yollamak için buluşacak, duygularını resimlere, mektuplara aktaracaklar. 

Küçük misafirlerimiz tüm bu güzel duygularla yazdıkları mektupları, çizdikleri resimleri Nurnberg Oyuncak Müzesi, Salzburg Oyuncak Müzesi, Charlie Chaplin Müzesi, Rusya Ulusal Oyuncak Müzesi, Yunanistan Çocuk Müzesi ve St.Petersburg Oyuncak Müzesi’ne ulaşması için İstanbul Oyuncak Müzesi’nin bahçesinde yer alan posta kutusuna atacaklar… Atölye çalışmasının öncesinde ise Gönül Yeprem ve Kukla Şerbet sahnede olacak ve çocuk şarkıları ile çocuklarımıza unutulmaz anlar yaşatacaklar.Şenlik havasında geçecek 23 Nisan kutlamaları 13:00- 15:00 saatleri arasında gerçekleşecektir. 23 Nisan gününe özel olarak 0-18 yaş misafirlerimiz müzeyi ücretsiz olarak gezebileceklerdir. 

Etkinlik Programı13:00 – 13:45 “Gönül Yeprem ve Kukla Şerbet” Çocuk Konseri 

14:00 – 14:45 “ İstanbul Oyuncak Müzesi’nden Mektup Var!” Atölye Çalışması   

İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 23 Nisan etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “Çocuk İzleri” Resim Sergisi, Faber – Castell’in desteğiyle 18 Nisan – 18 Mayıs tarihleri arasında İMOGA Grafik Sanatlar Müzesi’nde sanatseverleri ağırlıyor… 

Sanatçı Nurettin Kazankaya’nın İstanbul Oyuncak Müzesi koleksiyonundan esinlenerek oluşturduğu “Çocuk İzleri” resim sergisinin açılışı özel bir davetle gerçekleştirildi. Sanatı ulaşılır kılma hedefiyle 2004 yılında kurulan İMOGA-İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi’nin kurucusu, sanatçı Süleyman Saim Tekcan’ın konuşmasıyla başlayan sergi açılışında, sanatçı Nurettin Kazankaya sergi ve eserleriyle ilgi bilgi verirken, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu şair ve yazar Sunay Akın, sanata dair ilham veren konuşmasıyla katılımcılara keyifli anlar yaşattı. 

Sanatçı Nurettin Kazankaya’nın resmettiği 35 adet resmin fine art baskılarının ve istanbul Oyuncak Müzesi koleksiyonunda yer alan 19 adet oyuncağın yer aldığı sergi İMOGA Grafik Sanatlar Müzesi’nde bir ay boyunca ziyarete açık olacaktır.Kültür ve sanatın toplumun gelişiminde önemli bir etkisi olduğu ilkesiyle hareket eden Faber-Castell, bu alandaki çalışmalarına devam ediyor. 

İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 23 Nisan etkinlikleri kapsamında gerçekleşen “Çocuk İzleri” resim sergisine destek veren Faber-Castell, 27 Nisan ve 11 Mayıs Cumartesi günleri düzenlenecek olan Yaratıcılık Atölyesi’nde, katılımcıları sanatın yaratıcı dünyasıyla buluşturacak.Faber-Castell ile Yaratıcılık Atölyesi minik sanatseverlere ilham kaynağı oluyorFaber-Castell, sergi boyunca düzenleyeceği Yaracılık Atölyesi ile çocukların yaratıcılık ve hayal güçlerini geliştirmelerine olanak tanıyor. Atölyeler ile yaratıcılıkları pekişecek olan çocuklar, düşlerinin renkli dünyasına yolculuk edip, baskı sanatıyla tanışacak.Müze gezisiyle başlayacak atölyede eski baskı makinelerini görecek olan küçük sanatseverler, ipek baskı, taş baskı ve gravür baskı teknikleri hakkında bilgiler öğrenecek. Müze içerisinde baskı tekniği ile yapılmış eserleri de görme imkanı bulacak çocuklar sonrasında İstanbul Oyuncak Müzesi’nin koleksiyonunda yer alan bazı oyuncakları ve o oyuncakların esin kaynağı olduğu resimlerden oluşan “Çocuk İzleri” sergisini gezecekler. Gezi sonunda ise müzeden aldıkları ilhamla kendi oyuncaklarını çizecek olan çocuklar, eva baskı yönetimi ile yaptıkları oyuncak eskizlerinin baskılarından yeni bir eser ortaya çıkartmanın heyecanını yaşayacak.  

İstanbul Oyuncak Müzesi Etkinliklerle Sadako Sasaki’yi Anıyor - İstanbul Oyuncak Müzesi’nde Küçük Yürekler Barış İçin Bir Araya Geliyor

İstanbul Oyuncak Müzesi açıldığı ilk günden beri tüm dünyada barışın simgesi haline gelen Sadako Sasaki’yi, bu sene de 5 Ağustos Pazar günü Japon ve Türk misafirlerin katılımıyla anıyor...

II. Dünya Savaşı’nda Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının yarattığı büyük yıkımdan etkilenenlerden biri de 12 yaşındaki Sadako Sasaki’dir. Hastalanan Sadako, iyileşmek ve arkadaşlarıyla tekrar koşup oynamak için kağıttan 1000 adet turna kuşu yapmaya karar verir. Çünkü bir Japon inancına göre kağıttan 1000 adet turna kuşu yapan kişinin dileği gerçekleşir fakat Sadako 1000 adet turna kuşunu tamamlayamaz, hayata gözlerini yumduğunda başucunda 645 adet turna kuşu durur. Bu büyük yıkımın bir daha yaşanmaması ve barışın tüm dünyada hissedilmesi adına Sadako Sasaki’nin tamamlayamadığı turna kuşları dünyanın birçok yerinde barış dilekleriyle tamamlanmaya çalışılır. İstanbul Oyuncak Müzesi olarak bu yıl da Japon ve Türk misafirlerimizle birlikte barışın simgesi haline gelen turna kuşlarımızı yapacak ve barış, hoşgörü dilekleriyle yapılan turna kuşlarını Japonya Konsolosluğu ile Hiroşima’daki Barış Parkı’nda yer alan Sadako Sasaki heykeline bırakacağız.

Gökçen Atamgüç eğitmenliğinde gerçekleşecek etkinliklerde ilk önce Japon geleneksel kağıt katlama sanatı origami ile Sadako Sasaki’nin tamamlayamadığı turna kuşlarını tamamlayacağız daha sonra da beyaz güvercinlerimizi yapıp, temsili olarak barış temennilerimizi gökyüzüne uçuracağız. 

OYUNCAK MÜZELERİ GELECEĞE NE TAŞIR?

Türkiye’de çocuk konulu oyuncak, oyun ve masal müzeleri 8 Haziran günü, İstanbul Oyuncak Müzesi’nde bir araya geldiler… ‘’Oyuncak Müzeleri Geleceğe ne Taşır?’’ konulu sempozyum on müzenin katılımıyla gerçekleşti.

Musa Baran Oyun ve Oyuncak Müzesi, Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi, Ataşehir Düştepe Oyun Müzesi, Kartal Masal Müzesi, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Oyuncak Müzesi, İstanbul Oyuncak Müzesi, Rahmi M. Koç Müzesi, Samsun Canik Oyuncak Müzesi ve İzmir Ümran Baradan Oyuncak Müzesi’nin temsilcileri, ilki geçen yıl Ankara’da düzenlenen buluşmanın ikincisinde deneyimlerini ve gelecek hakkındaki düşüncelerini paylaştılar.

Sempozyumda İstanbul Üniversitesi Müzecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fethiye Erbay, Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Esra Molo ve Marmara Üniversitesi Eğitim Birimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Işık Kamaraj oyuncak müzelerini akademik bakış açısıyla değerlendiren birer sunum yaptılar.

Açılış konuşmasını yapan Sunay Akın, müzelerin toplumların hafızası olduğunu, bu gerçeği kavrayamayan ülkelerin Alzheimer hastalığına yakalanacağını vurgulayarak, oyuncak müzelerin önemini şu sözlerle vurguladı: ’’Çocuğun önüne oyuncak diye koyduğumuz insanlığın geleceğidir. Kız çocuğa bebek, erkek çocuğa tabanca almayı sürdürürsek, kadın cinayetlerini durduramayız. Çünkü büyüdüğünde biri ötekini öldürecektir. Oyuncak müzeleri insan hayatında ziyaret edilen ilk müze, müzenin kapısından içeri atılan ilk adımdır. Müzeciliğin gelişmesi oyuncak müzelerinin öneminin anlaşılmasıyla başlar. Gelecekteki müze ziyaretçilerini biz yetiştirmekle kalmıyor, korumacılık düşüncesini de çocuklarımıza aşılıyoruz. Oyuncak müzeleri, geleceği var edenin çocuklarımızın hayalleri olduğu gerçeğini anlatan ve bu gerçeğin ışığında yetişkinlerin doğru adımlar atmasını ziyaretçilerine sunduğu belge ve bilgilerle sağlayan mekanlardır. Bir ülkenin geleceğini var eden politikacıların vaatleri değil, çocuklarının hayalleridir. Geleceği var etmek için çocukların yetişkinlere değil, bizim onların hayallerine ihtiyacımız vardır.” 

23 Nisan’da Çocukların Yüzünü Güldürecek

İstanbul oyuncak Müzesi her yıl olduğu gibi bu yılda yeni yaşını 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusuyla kutlamaya hazırlanıyor..

13. yaşına girecek olan müze dopdolu 23 Nisan programı ile herkesi çocuk olmanın keyfini çıkarmaya davet ediyor. Program, Faber-Castell’in Yaratıcılık İstasyonu’nun kapılarını açması ile başlayacak. Bu istasyonda birbirinden renkli ve farklı malzeme ile karşılaşacak olan çocuklar özgürce yaratmanın keyfini çıkartacaklar. Sonrasında, müze ziyaretçileri yıllardır küçük, büyük herkesi kahkahalarla güldüren, Açıkgöz Kukla Tiyatrosu’nun sunduğu geleneksel oyunumuz ‘İbiş ve Arkadaşlarının Maceraları’ adlı oyunu müzenin Kış Bahçesi’nde izleyebilecekler. Kutlamalar, Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Orkestra ve Korosu’nun 23 Nisan’a özel konserinin coşkusuyla son bulacak.

23 Nisan Pazartesi günü kutlama için özel olarak açık olacak müzede, 14:00-17:00 saatleri arasında düzenlenecek kutlama programına katılım ve tüm gün müzenin açık olduğu saatler boyunca 0-18 yaş arası çocuklarımıza müze girişi ücretsiz olacak.

Bu anlamlı günde şenlik havasında geçecek 23 Nisan özel etkinlik programı detayı aşağıdaki gibidir.

İstanbul Oyuncak Müzesi 23 Nisan Programı

14:00 – 15: 30 Faber-Castell Yaratıcılık İstasyonu

15:30- 16:00 İbiş ve Arkadaşlarının Maceraları Kukla Tiyatrosu

16:30 -17:00 Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Orkestra ve Korosu Konseri 

4. SADAKO SASAKİ'Yİ ANMA GÜNÜ - JAPON VE TÜRK ÇOCUKLAR BARIŞ İÇİN BİRARAYA GELİYOR..

Türk ve Japon Çocuklar Hiroşima’nın Yıl Dönümünde Barış İçin Bir Araya Geliyor!İstanbul Oyuncak Müzesi her sene olduğu gibi bu sene de 6 Ağustos tarihinde Japon ve Türk çocukların katılımıyla Sadako Sasaki’yi anıyor ve turna kuşları ile Dünya’ya barış mesajları veriyor…

6 Ağustos 1945 tarihinde Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının yıl dönümünde Türk ve Japon çocuklarımız tekrar böyle büyük bir yıkımın olmaması adına, hoşgörünün hüküm sürdüğü bir dünya için bir araya gelecekler. Atom bombasından etkilenen Sadako Sasaki’nin barış dilekleri ile katladığı ancak bitiremediği turna kuşlarını minik elleriyle tamamlayacak çocuklar daha sonra, sevgi ve barış içinde yaşama temennisinde bulunacaklar.Gökçen Atamgüç’ün eğitmenliğinde gerçekleşecek etkinliklerde çocuklar Japon kültürüne ait geleneksel origami sanatı hakkında bilgi edinip eğlenceli figürler yapmayı öğrenecekler sonrasında da tüm dünyada barışın simgesi haline gelen turna kuşu figürünü yapacaklar.

Etkinlik Programı:

Tarih: 6 Ağustos Pazar

16:00-17:00 Origami Sanati ile Eğlenceli Figürler ve Turna Kuşu Yapım Atölyesi

Sadako Sasaki Hakkında;

12 yaşına geldiğinde Hiroşima’ya atılan atom bombasından dolayı hastalanarak yatağa düşen Sadako Sasaki, bir Japon inancına göre kâğıttan 1000 turna kuşu yaparsa dileğinin gerçek olacağına ve iyileşip tekrar eskisi gibi oyuncaklarıyla oynayacağına inanmaktaydı.Sasaki hayata gözlerini yumduğunda yatağının başucunda kağıtlardan yaptığı 645 turna kuşu durmaktaydı!..Her yıl dünyanın farklı yerlerinde Sadako Sasaki’nin tamamlayamadığı rengarenk turna kuşlarını katlayan çocuklar dünyaya barış mesajı verirler. İstanbul Oyuncak Müzesi’nde açıldığı ilk yıldan beri Sadako Sasaki’nin anısına turna kuşu etkinliği düzenlenmektedir.  

BAHÇEŞEHİR KOLEJİ ÖĞRENCİLERİNDEN“OYUNCAKLA ZAMANDA YOLCULUK”SERGİSİ

Bahçeşehir Koleji Ataşehir Fen ve Teknoloji Lisesi ile Bahçeşehir Koleji Ataşehir Anadolu Lisesi hazırlık sınıfı öğrencileri geçen yüzyılın oyuncaklarını yeniden canlandırıyor ve tasarımlarıyla geleceğin kapısını aralıyor. İstanbul Oyuncak Müzesi Kurucusu Yazar Sunay Akın’ın rehberliğinde düzenlenen “Oyuncakla Zamanda Yolculuk” sergisi, 8 Haziran’da İstanbul Oyuncak Müzesi’nin ev sahipliğinde açılıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi Kurucusu Sunay Akın’ın rehberliğinde gerçekleştirdikleri projeleriyle öğrenciler, Oyuncak Müzesi’nde sergilenen ve her biri yapıldığı dönemin ruhunu yansıtan çoğu el yapımı oyuncağı yeniden yorumluyor. Öğrencilerin 3D modelleme, CNC makinelerinde kalıp çıkarma gibi günümüz teknolojilerini kullanarak, gelecek tasvirleriyle ortaya çıkardıkları yeni oyuncaklar, geçmiş ve gelecek arasında köprü görevi görüyor.

“OYUNCAKLA ZAMANDA YOLCULUK” sergi projesi, İstanbul Oyuncak Müzesi Kurucusu şair/yazar Sunay Akın’ın, Bahçeşehir Koleji Ataşehir Fen ve Teknoloji Lisesi ile Bahçeşehir Koleji Ataşehir Anadolu Lisesi hazırlık sınıfı öğrencilerinin oluşturduğu çalışma gruplarını çalışmanın ana hatlarıyla ilgili bilgilendirdiği konferansla başladı.

Öğrenciler sergiyi oluşturan yeniden canlandırılmış oyuncakları, orijinal oyuncakların yapılış amaçlarıyla bağdaştıran, çalışmanın kavramsal önemini ortaya koyan bir araştırma çalışması sonucu hayata geçirdiler.

Sergide öğrencilerin yeniden yorumlayarak imal ettiği oyuncaklar, İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sergilenen ve model olarak aldıkları orijinal antika oyuncaklarla bir arada, 30 Haziran’a kadar müze ziyaretçilerine açık olarak izlenebilecek.

8 Haziran Perşembe 15:00 saatinde açılacak sergi 30 Haziran tarihine kadar, Pazartesi hariç hafta içi 09:30-18:00, hafta sonu 09:30-19:00 saatleri arasında gezilebilecek.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Dünya Çocuk Kültürü İstanbul Oyuncak Müzesi’nde!

İstanbul Oyuncak Müzesi 12. yaşına girerken farklı coğrafyalarda çocuk olma duygusunu ziyaretçilerine yaşatacak...23 Nisan 2005 tarihinde kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, bu yıl farklı kültürlerin ışığını ve neşesini çocuklara taşıyacak etkinlikler ile 12. kuruluş kutlamalarında ziyaretçilerini bekliyor. Çocuklarla birlikte kıtaları keşfetmek için çıkılacak dünya turunda, kültürel çeşitliliğin yarattığı zenginlik oyunlarla ve masallarla anlatılacak.

Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağanı olan bu anlamlı günde, ilk önce tiyatro sanatçısı Mehmet Erbil’in yazıp oynadığı ‘Memo’nun Masal Balon’u’ adlı tiyatro oyunu ilk kez müzede izleyiciler ile buluşacak. Oyunda, baş kahraman Memo, yanına çocukları da alarak uçan balonuyla farklı ülkelere doğru hayali bir yolculuk yaptıracak ve o ülkelere ait geleneksel masalların ortaya çıkış hikayelerini öğrenecek. Mehmet Erbil’in kendine has oluşturduğu tiyatro dili ve kuklaları bu yolculuğu eğlenceye dönüştürecek ve çocuklar dünya masallarının kahramanlarını daha yakından tanıyacaklar.

Etkinlikler, dünyayı gezerek “Uçan Masallar” adlı kitabı yazan etnolojist Marion Dupeyrat ve gezgin İbrahim Yılmaz’ın eğitmenliğinde okyanusların, kıtaların ötesinde oynanan geleneksel çocuk oyunları ile devam edecek. Çocuklar, farklı coğrafyalarda oynanan oyunları oynarken, o bölgenin kültürel değerlerini de öğrenecekler. Tüm ziyaretçilerin katılabileceği geleneksel müzikler eşliğinde edilecek danslar ile etkinlikler son bulacak.

İstanbul Oyuncak Müzesi 23 Nisan Programı

13:00 - 13:45 “Memo’nun Masal Balonu” Tiyatro Oyunu

14:00 - 15:00 “5 Kıta, 5 Geleneksel Çocuk Oyunu”

36 değerli sanatçının el yazıları ile hayat verdiği‘Yüzündeki Çocuk’ resim sergisi Teşvikiye Işık Galeri’de açıldı

Ressam Nurettin Kazankaya’nın İstanbul Oyuncak Müzesi’nde yer alan antika oyuncakların ziyaretçilere yaşattığı duygu yoğunluğunu kağıda aktararak oluşturduğu “Yüzündeki Çocuk” resim sergisi, 19 Nisan tarihinde Faber-Castell’in sponsorluğunda Fevziye Mektepleri Vakfı’na ait Galeri Işık Teşvikiye’de açıldı. Açılışa projeye destek veren sanatçılardan Ara Güler, Can Dündar, Gülten Dayıoğlu, Günseli Kato, Halit Kıvanç, Levent Üzümcü, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk ve Sunay Akın katıldı.

İstanbul Oyuncak Müzesi, 11. yaşına girerken sıra dışı bir resim sergisini ziyaretçileri ile buluşturuyor. Ressam Nurettin Kazankaya’nın farklı bir bakış açısı ile hazırladığı “Yüzündeki Çocuk” resim sergisi, müze ve ziyaretçi ilişkisini özgün ve farklı bir tarzda yansıtıyor. Faber-Castell’in sponsorluğunda 19 Nisan 2016 tarihinde Fevziye Mektepleri Vakfı’na ait Galeri Işık Teşvikiye’de ziyarete açılan sergi 30 Nisan tarihine kadar sanatseverleri bekliyor.

Ressam Nurettin Kazankaya dünyada bir ilki gerçekleştirerek iki yıl boyunca İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sergilenen antika oyuncakların ziyaretçilere yaşattığı duygu yoğunluğunu resme aktardı. Oyuncaklar ve ziyaretçi portrelerinin birlikte yer aldığı resimler, farklı disiplinlerden 36 ünlü sanatçının duygularını eserlere el yazısı ile aktarmasıyla tamamlandı.

Yeniden yorumladıkları eserlere duygularını katan sanatçılar arasında Ali Poyrazoğlu, Altan Erkekli, Ara Güler, Aydın Boysan, Cahit Berkay, Can Dündar, Cem Yılmaz, Coşkun Aral, Ergin İnan, Erol Evgin, Fazıl Say, Filiz Akın, Gülten Dayıoğlu, Günseli Kato, Güçlü Mete, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Haldun Dormen, İlhan Şeşen, Leman Sam, Levent Üzümcü, Mehmet Aksoy, Metin Uca, Musa Kart, Müjdat Gezen, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Nihat Sırdar, Onay Akbaş, Perran Kutman, Suna Keskin, Sunay Akın, Süleyman Saim Tekcan, Tuluhan Tekelioğlu, Türkan Şoray, Zihni Göktay, Zülfü Livaneli yer alıyor.

Sergi alanında yer alan terapi panosuyla ziyaretçiler, serginin kendilerinde bıraktığı duyguları yazarak veya boyayarak panoya aktarırken, şehrin yoğun temposuna kısa bir ara verip, sanat yoluyla rahatlayacak.

Sergi, Galeri Işık Teşvikiye’de 30 Nisan tarihine kadar, Pazar ve resmi tatil günleri hariç, her gün 10.00-20.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek.

Yazar ve şair Sunay Akın’ın özel koleksiyonundan oluşan oyuncaklar, Mall Of İstanbul’da yer alan ‘MOİ Sanat’ta farklı kuşakları aynı duygularda buluşturuyor. Türkiye’nin en büyük Oyuncak Sergisi’nde, oyuncak yapımından oyuncak tamirine kadar eğlence dolu atölyeler de yer alıyor. Sergiyi gezen, 7’den 70’e herkes zaman tünelinde çocukluğunu yaşıyor.

Türkiye’nin en büyük alışveriş, eğlence ve yaşam merkezi Mall Of İstanbul, MOİ Sanat’ta; yazar ve şair Sunay Akın’ın özel koleksiyonundan oluşan dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan ve farklı kültürleri simgeleyen antika oyuncaklara ev sahipliği yapıyor. Sunay Akın’ın küratörlüğünde hayata geçen ‘Oyuncak Sergisi - 5000 Yıllık Hikaye’, antik çağlardan günümüze kadar oyuncakların 5 bin yıllık tarihini ziyaretçilerine aktarıyor. Akın’ın 20 yılda 40 farklı ülkenin antikacılarını dolaşarak oluşturduğu, 4 bin parçalık koleksiyonundan daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş parçalardan oluşan sergi, oyuncak tarihinin gelişiminin kronolojik bir sıralamayla verilmesiyle de Türkiye’de bir ilk. Ziyaretçilere farklı duygular yaşatacak sergi, 24 Nisan’a kadar açık kalacak.

‘Bundan bende de vardı!’

Ziyaretçiler, sergiyi gezerken kendilerini bir zaman makinasında hissederek çocukluklarına doğru yola çıkıyor ve birbirlerine kendi dönemlerini anlatmanın keyfini çıkartıyorlar. Zaman zaman ‘bundan bende de vardı’ dedirterek nostalji yaşatan sergideki oyuncaklar arasında ilk ayı oyuncağı Teddy’den, Fatoş Bebek’e, tarihte yapılan ilk tren ve gemi oyuncaklarından el yapımı oyuncaklara, bebek evlerinden uzay temalı oyuncaklara ve oyuncak müzik enstrümanlarına kadar bir çok antika değerli eser yer alıyor. Geniş bir tarih yelpazesinden beslenen oyuncakların her biri yapıldıkları dönemin izlerini taşıyor ve medeniyet tarihini oyunla anlatıyor.

Çocuklar ve yetişkinler için atölye çalışmaları

Türkiye’nin en büyük alışveriş, eğlence ve yaşam merkezi Mall Of İstanbul’da yer alan MOİ Sanat’ta kapılarını açan ‘Oyuncak Sergisi – 5000 Yıllık Hikaye’de interaktif sergiler, özel kurgulanmış sesli tur istasyonları, oyun ve masal atölyeleri ile çocuklar ve yetişkinler serüven dolu dakikalar geçiriyor. MOİ Sanat’taki Oyuncak Sergisi hakkında detaylı bilgi www.oyuncaksergisi.org adresinden, Mall of İstanbul’daki etkinlikler hakkında ise www.mallofistanbul.com.tr adresinden alınabilir.

İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİYENİ YAŞINA KİTAPLARIN IŞIĞINDA GİRECEK

İstanbul Oyuncak Müzesi yeni yaşını kutlayacağı 23 Nisan tarihinde ziyaretçileriyle kitapların ışığında, eğlence dolu bir gün geçirecek.

11. yaşına girecek olan İstanbul Oyuncak Müzesi yıllardır oyuncakların izinde dünya tarihini ziyaretçilerine sunuyor ve toplumu aydınlatıyor. Her yıl koleksiyonuna değerli parçaları kazandıran müze hızla büyümeye devam ediyor ve dünyadaki diğer oyuncak müzeleri arasındaki önemini koruyor.

Her yıl geleneksel hale dönüşen İstanbul Oyuncak Müzesi 23 Nisan kutlamaları, bu yıl kitapların izinde şekillenen bir şenlik havasında geçecek. Ziyaretçiler, aydınlanmanın iki temel taşı olan müze ve kitabın buluşmasını İstanbul Oyuncak Müzesi’nde yaşayacaklar.

Çocuk kitaplarından ilham alınarak oluşturulan 23 Nisan etkinlik takviminde tiyatro oyuncusu Mehmet Erbil’in “Bir Bavul Masal” adlı oyunuyla çocuklar eğlenceli ve düşsel bir yolculuğa çıkacaklar, sonrasında Zerrin Bilge Omala ile birlikte yapacakları ‘Kitabım Canlanıyor’ çalışmasıyla bir kitabı yeniden yorumlayacaklar. ‘Kitabım Canlanıyor’ çalışmasının ardından Başak Ellibeş ve Belma Obuter ‘Kitabım Konuşuyor’ etkinliğinde çocuklara keyifli bir hikaye okuyacaklar. Son olarak, "Masallarla Dans" serilemelerinin yaratıcısı Nur Niyaz Bildik kitap okuyarak çocuklarla dans edecek. Tüm ziyaretçiler masal ve dans dolu bir serüvene katılacaklar.

Kitapların başrolde olduğu, öğrenme ve eğlencenin bir arada şenliğe dönüştüğü 23 Nisan etkinlikleri saat 13:00-15:30 saatleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi’nde ziyaretçiler ile bulaşacak.İyi Cüceler Kitabevi’nin destek verdiği 23 Nisan etkinliklerimiz aşağıdaki gibidir.

13:00 Mehmet Erbil “ Bir Bavul Masal” Tiyatro Gösterisi

14:00 Kitabım Canlanıyor -Zerrin Bilge Omala

14:40 Kitabım Konuşuyor- Başak Ellibeş, Belma Obuter

15:00 Masallarla Dans - Nur Niyaz Bildik

Mehmet Erbil “ Bir Bavul Masal” Tiyatro Gösterisi

Modern bir meddahın anlatımıyla açılan ahşap bir bavulla masal yolculuğuna çıkıyoruz… Bu yolculukta masal anlatıcısı Memo’ya sevimli, minik kuklalar ve tabii ki onu dinleyen aynı zamanda masalın tam içinde olacak çocuklar eşlik edecekler.

Kitabım Canlanıyor

Zerrin Bilge Omala ile birlikte yapacakları ‘Kitabım Canlanıyor’ çalışmasıyla çocuklar bir kitabı yeniden yorumlayacaklar.

Kitabım Konuşuyor

Başak Ellibeş ve Belma Obuter çocuklar için seçtikleri kitabı, çocukları da hikayenin içine katarak okuyacaklar.

Masallarla Dans

Çağdaş Bale Topluluğu eski baş dansçısı ve "Masallarla Dans" serilemelerinin yaratıcısı Nur Niyaz Bildik küçük katılımcılarla birlikte masal ve dans dolu bir serüvene çıkacaklar.  

İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 9. kuruluş yıldönümü etkinlikleri 23 Nisan günü, saat 13.00 de, Hollanda Kültür Ateşesi Sayın Jeroen Gankema’nın katılımı ile müzenin atölyesinde çocuklara tahta oyuncaklar yaptıran ve boyatan Theo Hasselo’nun heykelinin açılışıyla başladı. 83 yaşında ölen Theo, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin açıldığı 2005 yılından beri, müzeyi ziyaret eden binlerce çocuğun hayal dünyasını oyuncaklarıyla güçlendirdi, renk kattı.

Hollanda ile Türkiye arasında bir kültür elçisi olan, çocukların deyişiyle “Theo Dede”, Amsterdam’da yaşadığı yıllarda bir tekneyi ev olarak kullanıyordu. Bu nedenle, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 9. yaş kutlamalarının konusu “Barış Gemisi” olarak belirlendi. 23 Nisan’da çocuklar, Theo Dede’nin kurduğu oyuncak atölyesinde barış dileklerini tahta gemileri boyayarak dile getirdiler.

Drama atölyesindeki çalışmada ele ele tutuşup gemi, dalga ve rüzgar olan çocuklar, kutlamalar boyunca, dünya sularında yüzdürdükleri barış gemisiyle kardeşlik ve sevgi dileklerini paylaştı.

Sunay Akın müzede yaptığı konuşmada çocuklarla ilgili sorunları her gün dile getirdiklerini sadece bugün anıp unutmadıklarını özellikle vurgulayarak şunları söyledi: ”Yarından itibaren 2015 yılının 23 Nisan gününe kadar, her gün, her saat çocuk haklarının savunucusu olmaya devam edeceğiz.”

Hiroşima’ya atılan atom bombasının 71. Yıldönümünde, Türk ve Japon çocuklar İstanbul Oyuncak Müzesi’nden dünyaya barış mesajları yolluyor...

İstanbul Oyuncak Müzesi’nde her yıl düzenlenmekte olan Sadako Sasaki’yi anma gününün bu yıl on birincisi düzenlecek. Sadako Sasaki’yi anma günü müzede her yıl farklı bir etkinlik ile birleştirilmekte ve çocukların yaptıkları turna kuşları ile dünyaya barış mesajları vermektedir.

6 Ağustos tarihinde düzenlenecek etkinlikte bu yıl Türk ve Japon çocuklar, Sadako Sasaki’nin dileğinin gerçek olması için origami sanatı ile yaptıkları turna kuşlarını uçurtmaların kuyruklarına takıp sembolik olarak Sadako Sasaki’nin anısına Japonya’ya uçuracaklar. Anma gününde Türk, Japon dostluğu vurgulanacak, çocukların sevgi, kardeşlik ve dünya barışı ile ilgili mesajlarına yer verilecek.

Etkinlik programı:

15:45-16:15 Uçan Masallar Uçurtma Masal Atölyesi ile Uçurtma Yapımı

16:15-16:30 Origami Sanatı ile Turna Kuşu Yapımı

Eğitmenler: Gökçen Atamgüç, Marion Dupeyrat ve İbrahim Yılmaz

Sadako Sasaki Hakkında;

12 yaşına geldiğinde Hiroşima’ya atılan atom bombasından dolayı hastalanarak yatağa düşen Sadako Sasaki, bir Japon inancına göre kâğıttan 1000 turna kuşu yaparsa dileğinin gerçek olacağına ve iyileşip tekrar eskisi gibi oyuncaklarıyla oynayacağına inanmaktaydı. Sasaki hayata gözlerini yumduğunda yatağının başucunda kağıtlardan yaptığı 646 turna kuşu durmaktaydı!..

Her yıl dünyanın farklı yerlerinde Sadako Sasaki’nin tamamlayamadığı rengarenk turna kuşlarını katlayan çocuklar dünyaya barış mesajı verirler. İstanbul Oyuncak Müzesi’nde açıldığı ilk yıldan beri Sadako Sasaki’nin anısına turna kuşu etkinliği düzenlenmektedir.

2014, Charlie Chaplin’in yarattığı Şarlo karakterinin doğumunun 100. Yılı...İstanbul Oyuncak Müzesi, 100. yılında Charlie Chaplin’in özel eşyası olan ve fotoğraflarda sanatçının oynarken görüldüğü Şarlo oyuncağını, ABD’deki bir açık artırmadan satın alarak Türkiye’ye kazandırdı.

İstanbul Oyuncak Müzesi, sergilenen eserleri arasına oyuncak tarihinin en değerli ve eşi benzeri bulunmayan bir oyuncağını daha kattı. Kurulduğu 2005 yılından beri koleksiyonunu durmaksızın geliştiren oyuncak müzesi, ünlü sinema oyuncusu Charlie Chaplin’in canlandırdığı Şarlo karakterinin sanatçı için bir adet olarak yapılan ve kendisine armağan edilen oyuncağının sahibi oldu.

2014 yılı, Şarlo’nun doğuşunun 100. yılı olarak kutlanmaktadır. Charlie Chaplin’in 1914’de oynadığı “Venedik’te çocuk otomobil yarışları” filminde ilk kez seyircilerin karşısına çıkan Şarlo, kısa sürede ünlenir ve yıllar geçtikçe sinema tarihinin ölümsüzleri listesinde ilk sıraya yerleşir. ABD’de Schoenhut fabrikasında üretilen Şarlo bebeği, sanatçı için özel olarak tasarlanır ve kendisine armağan edilir. Charlie Chaplin çok sevdiği bu Şarlo oyuncağını, 1920’li yıllarda bir hayır işi için satışa koyar. Şarlo bebeği, geliri anaokul yapımında kullanılmak amacıyla düzenlenen açık artırmada, o döneme göre bir servet sayılan 500 dolara, Charlie Chaplin’in arkadaşı William Morris tarafından satın alınır.

Emma ve William Morris’in ölümlerinden sonra varisleri, okuma sevgisi aşılaması için Şarlo bebeğinin Saranac Lake kütüphanesinde sergilenmesine izin verirler. Charlie Chaplin’in oyuncağını görmek için gelen ziyaretçilerin aldığı ödünç kitaplar kütüphane için bir gelir kaynağı olur.

Anaokul yapımından sonra kitap okuma alışkanlığına hizmet eden Şarlo bebeği, 1970’li yıllarda bir hayır kurumuna verilir ve burada yapılan açık artırmayla da yeni sahibine kavuşur. Oyuncak, 2013 yılının Aralık ayında, Teksas’da düzenlenen bir açık artırmada yeni sahibini beklemeye başlar..

Charlie Chaplin elbette Sunay Akın’ı tanımazdı ama anaokul yapımı için ayrılmak zorunda kaldığı oyuncağının, kitap sevgisi aşılamak ve bir hayır işinde satılması dışında, Sunay Akın’ın ülkesinde oyun ve oyuncak sevgisini güçlendirmek ve de korumak amacıyla kurduğu müzesine gittiğini duysa, eminiz ki çok sevinirdi.

Şair, yazar, oyuncu ve müzeci Sunay Akın, New York’da yaşayan yakın arkadaşı Ekmel Anda’dan, açık artırmayı takip etmesini ve bedeli ne olursa olsun, Şarlo bebeğini kendi adına almasını ister. Böylelikle Şarlo’nun oyuncağı, doğumunun 100. yılında, uçak yolculuğunun ardından İstanbul’un Göztepe semtinde bulunan oyuncak müzesine gelir!

Sunay Akın, Şarlo bebeğinin İstanbul’a kazandırılması üzerine şunları söyledi: ”Demokrasinin tarihinde müzelerin önemini yıllardır anlatmakla kalmıyor, ülkeme de bu konuda somut örnekler kazandırmaya çalışıyorum. Müzeler bir toplumun belleğidir. Müzelerin değerini kavrayamayan bir ülke alzhemier olmuş insana benzer ve geldiği yeri bilemediği gibi gideceği yönü de göremez. Şarlo’nun doğuşunun 100. yılında, Charlie Chaplin’in bu özel oyuncağını müzemize kazandırarak, sanat dünyasının sahne ışıklarını bir kez daha İstanbul’un üstüne çekmiş olduk. Şarlo filmlerinde hep Barış’tan, haksızlığa uğrayandan, emekten, sevgiden ve kardeşlikten yana olmuştur. Ne mutlu ki, artık Şarlo da bizimle. İstanbul Oyuncak Müzesi olarak bilgi toplumu olmak ve ülkemize kazandırmaya çalıştığımız değerler konusunda artık daha da güçlüyüz!”

Türkiye’nin Oyuncak Müzesi 10 Yaşında!

Şair-yazar Sunay Akın’ın kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi, açıldığı 2005 yılından beri gelişmeye devam ederek, dünyadaki en saygın oyuncak müzeleri arasındaki yerini aldı ve şimdi de 10. yaşına girecek olmanın heyecanını yaşıyor...

İstanbul Oyuncak Müzesi, 10 yıldır açık arttırmalardan, antikacılardan ve koleksiyonlardan yeni eserleri bünyesine kazandırarak koleksiyonunu büyütmeye devam ediyor ve oyuncak tarihinin en önemli örneklerinin yanı sıra dünyadaki hiçbir oyuncak müzesinde görülemeyecek nadide eserleri ziyaretçileri ile buluşturuyor. Ünlü sinema oyuncusu Charlie Chaplin için bir adet üretilen ve ünlü sanatçının elinde tutarken fotoğraflarının bulunduğu Şarlo karakterinin oyuncağı, Leonardo da Vinci’nin ünlü tablosu Mona Lisa’nın, oyuncak bebek tasarımcısı Fawn Zeller tarafından bir adet üretilen porselen bebeği, 1800’lerde üretilen bebek evleri ve daha pek çok nadide eser müzede ziyaretçileri bekliyor.

Sergilenen eserler kadar eğitim ve etkinlik programları ile de adından söz ettiren müze 23 Nisan günü, 10. yaşına çok özel etkinlikler ile girmeye hazırlanıyor. ‘Adam Olacak Çocuk’ adlı televizyon programında yıllarca ünlü sanatçı Barış Manço’ya piyanosuyla eşlik eden Mine Mücür ve Çocuk Korosu birlikte verecekleri mini konserde Barış Manço’nun şarkılarını seslendirecekler, ardından da Mine Mücür’ün yönlendirmesiyle küçük ziyaretçiler ‘Adam Olacak Çocuk’ programını yıllar sonra tekrar temsili olarak canlandırılacaklar.

23 Nisan özel etkinliği, çocukların müze bahçesinin duvarlarına barış resimleri yapması ile son bulacak. Müze 10. yaşına girerken bugünün çocuklarına barış, sevgi, kardeşlik, beraberlik duygusunu aşılamak amacıyla yapılan bu özel resimler 1 yıl boyunca müzenin duvarlarında kalıcı olacak ve çocuk gözünden ‘Barış’ kelimesinin anlamını ziyaretçilere sunacak.

Etkinlikler:

13:00-13:15 Mine Mücür ve Çocuk Korosu Mini Konser

13:15-13:45 ‘Adam Olacak Çocuk’ Temsili Canlandırma

13:45-15:00 ‘Barış Duvarı Canlanıyor’Resim Atölyesi

23 Nisan 2015

İstanbul Oyuncak Müzesi İtalya’da bulunan Roma Explora Çocuk Müzesi, Hollanda’da bulunan Waag Cemiyeti ve Bulgaristan’da bulunan Association Art Land tarafından yürütülen bir avrupa projesi olan WEAVE projesinin sorumlu ortağıdır.

Avrupa Dokuması: Üretilenler, Değerleri ve Alışverişi - Kültür ve sanatı tekstil yolu ile anlatan bir dizi kültürel etkinlik ve atölyeden oluşan Weave projesinin amacı 3-12 yaşları arasındaki çocuklar ile aileleri, öğretmenleri, müze çalışanlarını, üniversite görevlilerini ve tekstil öğrencilerini bir araya getirerek kültürel mirası yenilikçi, formal olmayan, aktivitelere, sanatsal gösterilere ve el işine dayandırarak anlatmaktır.

WEAVE’in öncelikli amacı Hollanda, Bulgaristan ve İtalya’da (Eylül – Ekim aylarında) tekstil sanatı ile ilgili 3 adet ücretsiz ekinlik sağlayabilmektir.

“Zikzak – Tekstil, doku ve hissettirdikleri, akıllıca bir çocuk oyunu!”

www.zigzagproject.eu

Projenin ana kısımları öğretmenler için eğitici setlerin yer aldığı eğitim atölyeleri, 12 eğitici video gösterisi, 3 basın toplantısı, iyi bir eğitici kılavuz ve bütün projelerin resimlerinin yer aldığı halka açık bir sergi.

Sorumlu ortak olarak İstanbul oyuncak Müzesi, Amsterdam, Sofya ve Bulgaristan’da gerçekleşecek bu 3 ücretsiz ZikZak etkinliğine katılarak, Waag Cemiyeti, Explora Çocuk Müzesi ve Association Art Land ile beraber sanat öğrencilerine, gerçekleşecek atölyelerde çocuklara, ailelere ve okullara yardımcı olacak, onlarla beraber çalışacaktır.Etkinliklerden önce Sofya’da tekstil sanatı ve atölyelerin anlatılacağı eğitim seminerine katılacaktır.

Bütün katılımcılarımız bize uluslararası bağlamda farklı yeteneklerde, değişik geçmişlere ve şartlara sahip insanlarla tanışma, aynı projeler üstünde bilgi alışverişi ve metot birleşimi, verimliliği arttırma gibi konularda beraber çalışabilme olanağı sağlayacaktır.Bu deneyim ve WEAVE tarafından gerçekleştirilecek 12 adet atölye çalışması ile müzemiz kültürel alışveriş sayesinde yeteneklerini, deneyimlerini arttırmakla beraber fikirler, içerikler toplayarak gelecekte ailelere ve okullara daha yaratıcı ve eğitici hizmet sunabilecektir.Bu proje bize ülkeleri, müzeleri, sanatçıları, insanları, müzelerin atölyelerine ve tekstil sanatı etkinliklerine verilen tepkiyi, müzeyi gerçek hayatta nasıl gördüklerini ve tabi ki kültürlerini tanıma fırsatı verecektir.Bu proje Avrupada’ki diğer müzeleri ve kurumları tanıyarak Avrupa çapında yeni ortaklıklar kurma ve kültürel projeler ile daha efektif olarak çalışma konusunda büyük bir şans olacaktır.

Proje Süresi:

1 Ağustos 2013 ile 31 Mart 2015 arası

WEAVE projesi.Avrupa Birliği’nin Kültür Programı tarafından desteklenmektedir.

Avrupa Müze Akademileri (EMA) ve Çocuk Müzeleri Birliği (Hands On! International) tarafından verilen, dünyanın en iyi müzesi ödül töreni 23 Mart günü, İtalya’nın Bologna kentinde gerçekleşti.

On akademisyenden olusan jüri yaptığı değerlendirme sonucunda 9 ülkeyi dünyanın en iyileri olarak belirledi. Avusturya’dan Frida&Graz Çocuk Müzesi, Almanya’dan Berlin Labrynth Çocuk Müzesi, İngiltere’den Londra Çocuk Öyküleri Müzesi ve İsveç’ten Jamtli Müzesi gibi çocuk konusunda çalışma yapan dünyanın en başarılı müzeleri arasına İstanbul Oyuncak Müzesi Türkiye’yi taşımayı başardı. İstanbul Oyuncak Müzesi dünyanın en iyilerinin davet edildiği finalde tek oyuncak müzesi olmasıyla da dikkat çekti. Sunay Akın, katıldığı ödül töreninde şunları söyledi:”İstanbul Oyuncak Müzesi’yle başlattığımız duyarlığı Antalya ve Gaziantep’e de taşıdık. Bu kentlerdeki yerel yönetimlerin çocuklara olan ilgisiyle oyuncak müzeleri kurmalarını sağladık. Kasım ayında bu kentlerde düzenlenecek toplantılarda (Toyco) sizleri ülkemizde görmek, Türkiye’nin müzeciliğe ve çocuk dünyasına verdiği öneme yerinde tanıklık etmeniz bizi onurlandıracaktır. Biz müzeciliği dört duvar olarak algılamıyoruz. Ülkemizin doğusundaki Van’da yaşanan deprem sonrasında, oradaki çocukların acılarını sağıltmak için müzemizin düzenlediği kampanyada yirmi kamyon oyuncak bölgeye ulaştırıldı. Barış ve sevgi dolu bir gelecek için yalnızca çocuklarımızın hayallerine ihtiyacımız vardır.”

Avrupa’da kurulan ilk çocuk müzesi olan Hollanda’daki Tropen Müzesi’nin büyük ödülü aldığı ödül finalindeki tek oyuncak müzesinin İstanbul Oyuncak Müzesi olması dikkat çekti. Bologna Tarih Müzesi’nde gerçekleşen ödül töreninde finalistlere sertifikaları Lüksemburg Prensesi Sibilla tarafından verildi.

İstanbul Oyuncak Müzesi, 2011 yılında da, Avrupa Müzeler Forumu (EMF) tarafından kategori ayırımı yapılmadan düzenlenen yarışmada ülkemizi temsil etmiş ve finale kalan müzelerden biri olmayı başarmıştı.

OYUNCAKLARIN BAŞKENTİ İSTANBUL OLDU

Avrupa oyuncak ve çocuk müzeleri İstanbul Oyuncak Müzesi’nin öncülüğünde Türkiye’de bir araya geldiler. Konusu bez bebek olan buluşmanın simgesi olarak Türk Mitolojisinde doğum yapacak kadınları ve çocukları koruyan Kübey Hatun seçildi.

15 ülkeden, 24 müzenin katıldığı buluşmanın ilk basamağı Gaziantep oldu. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin çocuk ve oyuncak müzesi çalışmalarını inceleyen uzmanlar önerilerde bulundular ve destek sözü verdiler. Aralarında Hollanda’dan Zoom Çocuk Müzesi, Roma Explora Çocuk Müzesi, Salzburg Oyuncak Müzesi, Paris Oyuncak Bebek Müzesi, Stockholm Oyuncak Bebek Müzesi gibi kendi alanında öncü müzelerin olduğu heyet Antalya Oyuncak Müzesi’ne yapılan ziyaretin ardından İstanbul’da 19-20 Kasım günlerinde oyuncak ve çocuk müzeleri konulu sempozyuma katıldılar.

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın ana sponsorluğunda, Faber-Castell, Tadım Gıda, KIA Otomotiv, Denizbank, İş Bankası Kültür Yayınları ve Bilgi Üniversite’nin desteklediği‘’ TOYCO’’ ( Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği) buluşmasında aralarında Avrupa Müzeler Akademisi Başkanı ‘’ Andreja Rihter’’, Avrupa Müzeler Forumu temsilcisi Goranka Horjan’ın da bulunduğu uzmanlarda bildiri sundular.

Sunuculuğunu İstanbul Oyuncak Müzesi kurucusu, şair ve yazar Sunay Akın’ın yaptığı etkinliklerde çocuk dünyasına katkılarından dolayı ünlü sunucu Halit Kıvanç’a, çocuk psikoloğu Prof. Dr. Ferhunde Öktem’e , yazar Gülten Dayıoğlu’na, Fatoş Oyuncakları kurucusu Fatoş İnhan’a ve müzeciliğin gelişmesine katkılarından dolayı İyigün Özütürk, Gürol Kutlu ve Ayhan Doğan’a TOYCO onur ödülü verildi.

Buluşmanın son günü olan 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları gününde, Sunay Akın 1930’lu yıllarda Taksim meydanında ilk çocuk hakları mitingini düzenleyen Nakiyye öğretmeni de anarak şunları söyledi, ‘’Topkapı Sarayı’nın arşivinde Fatih Sultan Mehmet’in çocukken yaptığı resimler durmaktadır. Tarihi değerli kılan savaşlar, krallıklar ya da iktidarlar değil hayallerdir. Bu yüzden bu anlamlı günde çocuk Mehmet’in resimlerinin müzede sergiye çıkarılmasını istiyorum’’

Avrupa Müzeler Akademileri Başkanı Andreja Rihter 6 gün süren buluşmanın çok başarılı geçtiğini söyleyerek, şunları ekledi ;‘’ Sunay Akın ülkenizde Çocuk ve Oyuncak Müzeleri’nin öncülüğünü yapıyor. O ve ekibi kısa sürede harika işler başararak EMA tarafından da ödüllendirildi. Gördük ki müzecilik konusunda Türkiye’de önemli gelişmeler var. İstanbul Oyuncak Müzesi ile ileriye dönük, birlikte çok güzel işler yapabileceğimize inandık ‘’.

Avrupa Çocuk ve Oyuncak Müzeleri’nin 2012 sempozyumuna Akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve halk yoğun ilgi gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde gerçekleşen buluşma Bakan Ertuğrul Günay’ında katılımı ile Türkiye Tekstil İşverenler Sendikası’nın Esma Sultan Yalı’sında verdiği gala yemeği ile son buldu.

Önüm, arkam, sağım, solum müze!

Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği’ne (TOYCO) giden ilk adım Türkiye’de atılıyor!..

İstanbul Oyuncak Müzesi tarafından gerçekleşecek toplantıya aralarında , Fransa, İspanya, Almanya, İtalya, Belçika ve Portekiz’in de olduğu 14 ülkenin oyuncak ve çocuk müzelerinin temsilcileri katılıyor. Toplantıya Avrupa Müzeler Forumu (EMF) ve Avrupa Müzeler Akademisi’nin (EMA) yöneticileri de eşlik edecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde yürütülecek etkinliklerin ana konusu, ülkemizin tekstil kültürünün çocuk dünyasına yansıttığı zenginliği vurgulamak amacıyla “Bezbebek” olarak belirlendi. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın ana sponsorluğunu üstlendiği TOYCO buluşmasının simgesi olarak, kültürümüzde doğum yapan kadınları ve çocukları koruyan, onlara hayat veren Kübey Hatun tanıtılacak. Kübey Hatun’un sanatçı Fatma Tuncer tarafından bu buluşma için yapılacak bezbebek oyuncakları katılımcı müzelere armağan edilecek.

Buluşmaya katılacak müze temsilcileri, 15 Kasım’da Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Çocuk Sanat Merkezi’ndeki etkinliklerine ve yürütülmekte olan Oyuncak Müzesi’nin hazırlık çalışmalarına katıldıktan sonra, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Oyuncak Müzesi’ni ziyaret edecekler. TOYCO toplantılarının üçüncü kenti olan İstanbul’da, 19-20 Kasım tarihlerinde Caddebostan Kültür Merkezi’nde büyük buluşma gerçekleşecek. Sunay Akın’ın yönetimindeki iki günlük toplantıda aralarında Nürnberg Oyuncak Müzesi, Paris Oyuncak Bebek Müzesi, Roma Çocuk Müzesi, Stokholm Oyuncak Müzesi, Brüksel Oyuncak Müzesi, Lizbon Oyuncak Müzesi’nin de bulunduğu müze temsilcileri kuruluş öykülerini, deneyimlerini ve etkinliklerini paylaşacaklar. Akademisyenlerin ve öğretmenlerin şimdiden yoğun ilgi gösterdiği toplantılar halka açık olacaktır.

Ana sponsorluğunu Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikasının üstlendiği, Faber-Castell, Tadım Gıda, Kia, Deniz Bank, İş Bankası Kültür Yayınları, Kadıköy Belediyesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin destek olduğu tarihi buluşmada, her ülkenin beraberinde getirdiği çocuk ve oyuncak kültürünü anlatan birer oyuncağın yer aldığı bir sergi de düzenlenecek.

TOYCO buluşması için Sunay Akın şunları söyledi: “Bir terzi çocuğu olarak çocukluğumda oynadığım müzecilik oyununun ilk eserleri, babamın dükkanından aldığım yüksük, iplik makaraları ve kumaş parçalarından kestiğim çeşitli ülke haritaları gibi eşyalardı. Yıllar geçti aradan ve kurmuş olduğum Oyuncak Müzesi bir ilki gerçekleştirerek, Avrupa’daki çocuk ve oyuncak müzelerini bir araya getiriyor. Müzemize yaptığı ziyaret esnasında Sayın Halit Narin’e bu hayalimi anlattığımda, biz tekstilciler olarak yanındayız diyerek, bu büyük buluşmaya destek oldular. Ne garip, çocukken kumaş parçalarından haritalarını kestiğim ülkeler, Türkiye’nin tekstilcileri tarafından bir araya getiriliyor! Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası başta olmak üzere katkıda bulunan tüm değerli firmalara çok teşekkür ederim. Ülkemize gelen seçkin konuklarla önce Gaziantep’e gideceğiz. Dünya’ya çatışma haberlerinin yayınlandığı bu coğrafyadan, bu kez Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Çocuk Merkezi’nde yürütülen başarılı etkinliklikler ve oyuncak müzesinin hazırlık çalışmaları duyurulacak ve de Zeugma Müzesi ziyaret edilecek. Antalya Oyuncak Müzesi’ni ziyaretin ardından İstanbul Oyuncak Müzesi’ne gelinecek ve konuk ülkelerin çocuk ve oyuncak müzesi konusunda ülkemizin bu denli kısa sürede elde ettiği başarıları görünce takdir edeceklerine eminim. Her şey çocuklarımızın oyunlarını, hayallerini korumak için. Çünkü, bir ülkenin geleceğine giden yol, o ülke çocuklarının oyunlarından geçer.”

TOYCO buluşmasına katılan müzelerin tam listesi aşağıda sunulmuştur.

TOYCO (Avrupa Çocuk ve Oyuncak Müzeleri Birliği) Buluşması

Yer : Caddebostan Kültür Merkezi

Tarih: 19Kasım- 20 Kasım

Saat: 10:00-18:00

Katılımcılar:

1) Museu Do Brinquedo - (Sintra Oyuncak Müzesi)Portekiz/Lisbon

2) Museo dei Bambini /( Roma Çocuk Müzesi) İtalya-Roma

3) Museu du Jouet / ( Brüksel Oyuncak Müzesi)Belçika-Brüksel

4) Leksak Museet (Stockholm Oyuncak Müzesi)/İsveç-Stockholm

5) Nurnberg Toy Museum (Nurnberg Oyuncak Müzesi)/Almanya-Nurnberg

6) Salzburg Toy Museum(Salzburg Oyuncak Müzesi)/Avusturya-Salzburg

7) Toy Museum in Colmar (Colmar Oyuncak Müzesi)/Fransa-Colmar

8) Figueres Toy Museum (Figuares Oyuncak Müzes)/İspanya-Catalunya

9) Kudowa-Zabavek Museum(Kudova Oyuncak Müzesi)/Polonya-Kudova

10) Tartu Toy Museum( Tartu Oyuncak Müzesi)/Estonya-Tartu

11) Musee de la poupe (Oyuncak bebek Müzesi)/ Fransa-Paris

12) Deventer Toy Museum( Deventer Oyuncak Müzesi)/Hollanda-Deventer

13) The Hellenic Children’s Museum ( Yunanistan Çocuk Müzesi)/ Yunanistan-Atina

14) Zoom Kindermuseum ( Zoom Çocuk Müzesi)/Avusturya-Viyana

15) Tropen Museum( Tropen Müzesi) /Hollanda- Amsterdam

16) Graz Children Museum (Graz Çocuk Müzesi)/Avusturya-Graz

17) Museo Pambata ( Pambata Müzesi)/Filipinler-Manila

18) Museum of Recent History ( Yakın Tarih Müzesi) / Slovenya-Celje

19) Ann Nichols- Avrupa Müzeler Akademisi(EMA)

20) Françoıs-xavier Neve De Mevergnies - Avrupa Müzeler Akademisi(EMA)

21) Andreja Rihter- Avrupa Müzeler Akademisi(EMA)

22) Wim Wan Der Weiden- Avrupa Müzeler Akademisi(EMA)

23) Goronka Horjan- Avrupa Müzeler Forumu (EMF)

24) Antalya Toy Museum (Antalya Oyuncak Müzesi)/Turkey-Antalya

25) Gaziantep Toy Museum (Gaziantep Oyuncak Müzesi)/Türkiye-Gaziantep

26) İzmir Oyuncak Müzesi ( İzmir Toy Museum)/Türkiye-İzmir

27) Free Kids Çocuk ve Oyuncak Müzesi/Türkiye-Ankara

28) İstanbul Üniversitesi Prof Dr. Fethiye Erbay

29) İstanbul Bilgi Üniversitesi Yard. Doç. Deniz Ünsal

30) UNICEF Türkiye Temsilcisi Ayman Abulaban

OYUNCAK VE ŞEKER TIRI YOLA ÇIKTI

Van' da meydana gelen depremden sonra Vanlı çocukların acılarını hafifletmek, hayallerine sıkı sarılmalarını sağlamak için İstanbul Oyuncak Müzesi'nin açtığı kampanya ile toplanan 1 tır dolusu oyuncak ve şeker yola çıktı.

Kadıköy de bulunan İstanbul Oyuncak Müzesi'nin bir hafta önce başlattığı oyuncak toplama kampanyasına İstanbullular yoğun ilgi gösterdi ve kısa sürede tam 1 tır dolusu (yaklaşık 20 kamyon) oyuncağı Vanlı çocuklara göndermek için müzeye bağışladı. Şiddet içeren hiçbir oyuncağın kabul edilmediği kampanya ile toplanan yüzlerce, bebek, araba ve tüylü hayvan figürlü oyuncaklar ile rengarenk bayram şekerleri Kadıköy Belediyesi'nin organizasyonuyla bayramdan önce çocukların ellerine kavuşabilmeleri için bugün yola çıktı.

Tam 20 kamyon dolusu oyuncak ve şekerle dolu tırı bugün Kadıköy Belediyesi önünden İstanbul Oyuncak Müzesi'nden Belgin Akın, oyuncak toplama kampanyasını başlatan Ali Ozan Akın ve arkadaşları Ali Tarkan, Tahsin Armutçu ile Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu uğurladı.

Kampanya ile toplanan oyuncakların bayramın birinci günü Van'ı ziyaret edecek olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer yetkililer tarafından Van'lı çocuklara dağıtılacağını kaydeden Başkan Öztürk, çocukların oyuncak ve şekerlerle deprem psikolojisinden az da olsa uzaklaşacaklarını umduğunu söyledi. Oyuncak Müzesi Kurucularından Belgin Akın da kampanya ile kısa sürede binlerce oyuncak topladıklarını, bu oyuncaklarla çocukların bayramda mutlu etmeyi amaçladıklarını belirterek, kampanyayı destekleyen herkese teşekkür etti.

ECE Türkiye Proje Yönetimi A.Ş.tarafından yönetilen CarrefourSA Maltepe Park Alışveriş Merkezi tarafından yaptırılmış olan ve tarihimizin bereket simgesi sayılan nahıllar İstanbul Oyuncak Müzesi’ne tarihte olduğu gibi temsili bir nahıl alayı ile taşındı.

Nahıllar; 1600’lü yıllarda Osmanlı kültür yaşamında büyük önem taşıyan şenliklerin en görkemli kısmını oluşturan geçit alaylarında taşınan, çoğunlukla selvi ağacı görünümünde olan, Anadolu ritüellerinde bolluk, güç ve çoğalmayı simgeleyen süslemelerin bir uzantısıydı.

Günümüzde büyük ölçüde unutulmuş olan nahıl, tüm kültürlerde bereket ve iyi yaşam dileklerinin bir sembolüdür. En büyüğü 7.50 metre uzunluğunda olan nahıllar, günümüz nahılbentlerinden Sn. Tinay Dinçkan tarafından British Museum arşivlerinde bulunan gravür örneklerinin araştırılması ve uzun uğraşlar sonucunda tıpkı 16. yüzyılda olduğu gibi tarihteki örneklerine uygun olarak tasarlandı.

Bu anlamlı güne Kültür Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Hıncal Uluç, Musa Kart ve Nebil Özgentürk gibi isimlerde katıldı.Kültür Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin sahip olduğu eserler, düzenlediği etkinlikler ile Türkiye’de önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı ve nahıl geleneğinin geçmişi bugüne taşıması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk konuşmasında törene gelmeden önce hastane ve hapishaneleri gezdiğini, özel müzelerin sayısının hapishaneleri geçmesini ümit ettiğini belirttti.Maltepe Park AVM Genel Müdürü Vedat Özeren nahıl geleneğinin bundan sonra İstanbul Oyuncak Müzesi’nde yaşayacak olmasından dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi.

İstanbul Oyuncak Müzesi kurucusu Sunay Akın ise ‘ Bir ülkede farklı kültürlerin bir arada yaşaması ancak o ülkenin müzelerinin yaşatılması ve korunması ile mümkündür. Çünkü bir ülkede demokrasi o ülkenin müzelerinden beslenir’ dedi.

Sanatçı Kubat tarihi günümüze taşıyan bu anlamlı güne türküleri ile renk katarken, Fratello müzik grubu da izleyenlere keyifli anlar yaşattı.  

23 Nisan 2005 yılında Şair/Yazar Sunay Akın’ın kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi bu yıl beşinci yaşını kutluyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan ve farklı kültürleri simgeleyen antika oyuncaklara ev sahipliği yapan İstanbul Oyuncak Müzesi’nde, Lehmann,Schuco, Fleischmann, Gunthermann, Arnold, Carette ve Louis Marx gibi oyuncak tarihinin en önemli markaları sergileniyor. Bunun yanı sıra 1850–1910 yılları arasında yapılan porselen bebekler, bebek evleri ve bir başka örneği olmayan Monalisa’nın bebeği sergilenen önemli eserler arasında yer alıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi vitrinlerinde Türk oyuncaklarına da yer veriliyor. 2. Abdülhamit dönemine ait Hacıvat-Karagöz gölge oyunu karakterleri, 1950’li ve 70’li yıllarda üretilen Gürel, Alaysa, Nekur ve Fatoş markaları ile tarihi Eyüp oyuncakları, oyuncak tarihimize tanıklık eden figürlerden bir kaçıdır. Müze, her geçen gün bu eserlere yenilerini ekliyor. Gerçekleşen etkinlikler, günden güne gelişen oyuncak hazinesi ile birlikte dünyanın en iyi oyuncak müzeleri arasında ki yerini alıyor.

Müzede var olan etkinlikler arasında Theo Dede ile tahta oyuncak boyama atölyesi, Fosil Keşif Atölyesi, “Deniz Kızı” adlı gölge oyunu, usta illüzyonistler tarafından gerçekleştirilen İllüzyon gösterileri, Fotoğrafçılık ve Yaratıcılık atölyeleri, Yaratıcı Drama ve Diksiyon atölyesi, Dinozorları Tanıyalım adlı sunum, büyüklere yönelik Okuma Günleri, çocukların masal eşliğinde müzeyi gezdikleri “Ozmo Düşler Ülkesi”, Faber-Castell ile eğlenceli Cumartesiler” adlı atölye çalışması yer almaktadır.

23 Nisan günü İstanbul Oyuncak Müzesi’nde her yıl olduğu gibi yine şenlik havasında geçecek kutlama etkinlikleri 12.00–14.00 arasında yapılacak.

Müzeye giriş 0–18 yaş arası tüm çocuklara ücretsiz olacak. 

 Müzede yer alan etkinlikler arasında Faber-Castell ile yüz boyama atölyesi, Kartal Sanat Tiyatrosunun hazırlayıp, sunduğu "Oyuncaklar Ülkesine Yolculuk" adlı çocuk oyunu( Saat 12:30'da İstanbul Oyuncak Müzesi Kış Bahçesi'nde), Mehmet Erbil'in hazırlayıp sunduğu "Evvel Zaman İçinde" adlı müzikli çocuk oyunu ( Saat 13:30'da İstanbul Oyuncak Müzesi İyigün Özütürk Salonunda), Theo Dede ile tahta oyuncak boyama atölyesi bulunmaktadır.

Herkesi bekliyoruz...

23 Nisan 2010

Bu yıl yaş günümüze sadece sizleri değil, en sevdiğiniz oyuncaklarınızı da davet ediyoruz. İstanbul Oyuncak Müzesi yaş gününü oyuncaklarınızla birlikte kutlayacak.

Anne ve babalar çocukluk oyuncaklarını, çocuklar ise en sevdikleri oyuncağını müzemize getirecekler. Yaş günümüzü tüm aile üyeleri en sevdikleri oyuncaklar ile kutlayacaklar.Anne ve babalarının oynadığı oyuncaklarla tanışacak, en sevdikleri insanların ilk hayallerine tanık olacaklar. Büyükler ise oyuncakları eskimiş olsa bile, kurdukları düşlerin hala aynı heyecanla yaşadığını, hiç yaşlanmadığını fark edecekler.

23 Nisan günü, isteyen ziyaretçilerimizin, oyuncaklarına yazdığı şiirleri ve oyuncakları ile çekilmiş bir fotoğraflarını kış bahçemizin duvarlarında sergileyeceğiz.Çocuk eli değmiş her oyuncakta mutlaka bir hayal saklıdır. Haydi, alın oyuncağınızı koyduğunuz yerden, üfleyin üzerindeki tozları, çocuğunuz ile çocukluğunuz birlikte gelsin müzeye…

Büyük, küçük herkesi 23 Nisan 2009 günü oyuncakları ile birlikte 4. yaşımızı kutlamaya bekliyoruz…

* 23 Nisan 2009 günü oyuncaklarına yazdıkları şiirin ve çocukluk fotoğrafının kış bahçemizde sergilenmesini isteyen ziyaretçilerimizin en geç 17 Nisan 2009 gününe kadar oyuncakları ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafı ve yazdıkları şiiri müzemize teslim etmeleri gerekmektedir. Sergi için yaş sınırı bulunmamaktadır.  

Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği ve müzemizin 2. yaş günü olan 23 Nisan Pazartesi günü müzemiz açık olacaktır.

Saat 13:00’da “İsrailli ve Filistinli çocukların barış resimleri” sergisinin açılışı gerçekleşecektir.

Saat 15:00’da da illüzyon gösterisinin yer alacağı bu özel günde, müzemizi ziyaret eden çocuklardan ücret alınmayacaktır.

Sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız…

Geçtiğimiz sene 23 Nisanda açılan İstanbul Oyuncak Müzesi bugün 1. yaş gününü kutluyor.

Sunay Akın’ın Göztepede açmış olduğu müzeyi 1 yıl içinde 55 binin üzerinde kişi ziyaret etti. 5 kattan oluşan müzenin oyuncaklardan oluşan hazinesine her geçen gün yeni oyuncaklar ekleniyor. Türkiye’de bir ilk olan İstanbul Oyuncak Müzesi dünyanın en iyi oyuncak müzesi olmayı hedefliyor. Uluslararası müze yarışmalarında kullanılmak üzere, Nebil Özgentürk’ün hazırlamış olduğu “İstanbul Oyuncak Müzesi Belgeseli” de program dahilinde gösterime sunuluyor.

Pek çok ünlü simanın da katılacağı İstanbul Oyuncak Müzesinin 1. yıl dönümü kutlamaları Sunay Akın’ın konuşması ile başlıyor ve program Cin Ali sergisinin açılışı, kukla gösterisi, Nebil Özgentürk’ün hazırlamış olduğu “Yeşilçam’ın Oyuncağı, Oyuncağın Yeşilçam’ı” adlı belgeselin galası , Nev konseri ile devam ediyor.

Program :

14:00 Sunay Akın- Konuşma

14:15 Cin Ali Sergisi Açılışı

14:30 Kokteyl

15:00 Kukla Gösterisi

15:30 “Yeşilçam’ın Oyuncağı, Oyuncağın Yeşilçam’ı” adlı belgeselin galası (Hazırlayan: Nebil Özgentürk)

16:00 Konser “Nev”